Eğre (7)Yorak ısdar çözüleceğdi bizim eve de; … "gari seneye" ğaldı cevizlerin altında; hasırımız yarıbaşlı hasırotu hatılda ıslı! “göresim geldi” ikindin geçeni seğirtdim gayfaya vardım, hiş oralı olmadı “sen get, bireşdene gelceğmiş de boba!” deye beni başından savmaya ğakdı senin annacan umurunda olmadım, emme direşdim goca goca adamlar ellerinde cığara varısa da, yoğusa da dertleri “coga” yapışdım goyvumadım bobamın golunu, Gökçe Mamıdın gayfa zıngazınk dolu her zaman ki ezberimi tekralladım “ebem ünneyo”ya, aldırmadı bi türlü nayeti “anamın böbee(ği) olmuş!!” deye celallandım Musduk Memedi, Gozir Imızı, Göpleğ Amadı Sarı Üseyin, Erecep emmiler gülüştü, “o(ğ)lan mııı, gız mı?” çinzimi çekdim, her zımankı ğibi gonuşmadım domuşdum, gaşlarımı çatdım, zert zert ho yanna bakdım, alt dudağım büzülü “cangır, cungur” garışdırmadım, sovuk oraleti bi yudum da dikmedim her zımankı ğibi “içim getse de” bi yudumcuk boğazımdan geşmezdi gölerimi gapıya dikdim, gırpmadım, kimselere aldırmadım, nayeti Bobam gakdı, Gökçe Mamıda “dokuz çay” dedi.. eve geli(r)kene bobamın elini dutmadım, ilk diba;! aklıma her gelen o olur-olmaz soruları sormadım o da co(v)abını çoğ önşeden belletdiği, laf olsun, torba dolsun kabilinden sorular sormadı, "beğenmediğin falancanın bi o(ğ)lu var” deye efendilik, hırsızlık, yalakalık, türüslük, müslümannık üstüne uyduruk bi hekaye annatmadı, olur olmaz mesellerle, sözde dersler vermedi hubbaya çıkacan “ey cömatı müslümin” deycen deyelek isdikbal gereği maval okumadı “ülen Okarı Tırtarlı bi adamın bi o(ğ)lu var Hubbaya çıkıyoru; namazınızı gılın, işgi işmen, günah işlemen haram yemen, ana-bobanızı üzmen deye yahay vayız veriyoru decekler” gibi özenmemi, dıkgat kesilmemi, gasalmamı istemedi her zamankı ğibi nazar-ı dikgatımı celbetmedi senin annacan evel-evelden beridir etdiği o çok möhüm hayat-memat me(v)zulara girmedik dolayısıyla ben de “evet” “hayır” “buyur” demedim o da barnaklarının birecini yumup “hu kaş” deye sormadı bilsem de horatayna garışık "ha öküz ha!" demedi ben de bilgiş-bilgiş “bildim işda ya gandırıkçı..” demedim o da “bakalım ibirem essahdan biliyo mu deye sınadım” demedi ben şargadalık, şembellik etmedim böğün ik-diba o; baş barnağıni kendi ağzındaykana, cüce barnağının ucuyna öpücüklerimi öpmedi sizin annacanız önüşkü yarennikleri hiş etmedik.. eskinki ğibi “birilerinin öğünü almayalım deye durup beklemedik esginki ğibi ne gucuuuk, ne mucuk! … bi de mesela "Türküyenin Başkenti"ni sormadı “Fıransa mı böyük pıransa mı” peşinden; “Adana mı böyük, Bursa mı” o sormasa da ben; “Adana böyüğ emme bu gedişinen, Bursa dördüncülüğü alı(r)” geşdi içimden "Cumuriyeti kim kurdu" da demedi "İreyisicum(h)ur, Başbakan" da vali-gaymakam da anmadı bu sefte kim olusa ossun bana bi faydası mı var da? amat ossa ne, memet ossa ne; bobamın o(ğ)lu mu "dutun hunu, yakalan hunu" deye govalamadı, “elden gel” deyip elimi tutmadı, gırarcasına barnaklarımı sıkışdırmadı canım acımadı, muraylık etmedim, ben susdum, o susdu .. “hopbala” da etmedi! "guş-guş" da iliklerimi-düğmelerimi saymadı, altdan çeneme vurmadı eskinki ğibi iki beşlik bozmadık; gafamı yaba gibi elleriynen dutup galdırmadı, ağzımı aşdırıp kiloma da bakmadık her zıman “tam beş kilo” “ooo gene ağırlaşmışsın len” demedi elimden dutup barabar seğirtmedik.. dalına bindirmedi o beni “üüüşş” deye havanın gatına da fıldıratmadı, ben de hemi gorkup, hemide “bi taha”, “bi taha” deye üsderlemedim şımarıklığ-etmedim.. .. ardıç sırığı gapıdan girdik hayadımıza, emme bobam merdimene aya(ğı)nı basamadı, dama çıkmadı, seni(n)ki netçeni bilemedi her odundan geldiğindeki gibi “anaaa” deye ünnemedi dedem-ebem yoğukankı gibi “beri baak” demedi anama kimse seslenmeyince dediği gibi “sana derin” “bakele” “gıı” da demedi ahıra yöneldi.. goya “mallara bakmak” mahana valla! .. Allah var ben de eve giremedim dam başında goya bobamı bekledim “ayağıynan güleş dutarız belki de tıkılama da oynamacaz bu gedişine” garşı damın eğrelerinde orak beldenat deliklerde yığılı urgannar, örkenner duvarlardakı gazzıklarda esgi sele, gözer payama aşılı erik ağacımız, dadını bilmediğimiz uyuz yazalmamız bi tek mal ba(ğ)lamaya yarar, ardıç sırığından cümle gapısına utaşamazdım çelende serili yeni boyalı yapağılar herbiyerleri her bişiyleri daradım.. böyük-güççük yoraklar iskarpin giyeceksem memur olmalıydım .. DEVAM EDECEK |