Kaptanın seyir defterindensen kaç kez ölürsen öl Tanrı bir sayar bilmelisin ki dilini kopartır sevdanın yağamayan bütün yağmurlar doğuştan incinmiş ruhlar için bu dünya kamu zulümler rehberidir aç oku bak fakat asla inanma dizlerine de aldırma taşıyamadıkları haksızlıklardan dolayıdır o hal yoksa senin dizlerin kainatı kaldıracak yükü tartar yeniden kalk düştüğün yerden şimdi aç başla onurunla başla savaşmaya bu gün günlerden bir bu gün günlerden onur ne şehrin gürültüsüne aldır ne çocuk gülüşlerine senden saatlerce uzak bir şairin işkembesine doldurduğu şıranın tiksintisini duy dövülen köpeklerin acı bakışlarında ihtimaldir ki şimdi bütün itibarsız güç sahipleri gibi haklı buluyordur kendini o kısa saçlı kadın haklı olmak adına bile durup bir düşünse utanırdı zulmetmek ne kadar yakışır ki insana çok kötü zamanlardayız çok kötü çoğumuz ölecek diyordun bir akşam vakti belki haklısın belki de haklıdan yana olmanın acısıyla kollarınla bacaklarını tutup karnına çekiyorsun duvara vuracak başını tutan ağrıya gülecek kadar susanların çıldırdığı anı duymayan ölsün oysa sen parkaları yırtıp pankart yaptığın günden beri durup durup kırıyorsun mafsallarını aşk olsun duymuyorlar sevdiğim duymuyorlar oysa ne yapsalar boş ölü kuşların kursaklarından haykırır İş ekmek ve özgürlük |