Türkülerin En Hikmetlisi
Mavi ayazın gözleri titretir kokusu
Buz gibi akarak içime işlerken Ay tanesi öper koklar bedenimi Geyikler gazel yazar toprağıma Yapraklarımı köy kokusu almıştır çoktan Meralarımda geniz yakan kar kokusu El değmemiş bir ritüeldir içimden akan Mai yolculukların derinliklerine doğru Huzuru gördükçe ay dolar kaleme Yazdıkça gümüş inciler dizerim gerdanına Sen kokulu bir mandalinasın Soba üstünde yandıkça yanasın İçimize çekerken derin düşlerimizi Yağmur alır gider gülüşlerimizi Bir şimşek çakar sofadan Çocuk ağlar odadan çünkü Balkonu olmayan evlerde Ceviz kırar tanrı göklerde Karşı duvardan iplik iplik düşerken Ak yazmadan bir ak ana yaşı Toprağa düşse karınca götürse Çile niyetine şehadet eder Bin hikmetli şiirler Anadan doğma kimlik tutar Kiremit içre göğercinler Gurbet kuşları sürmeli sürmeli Kuran okur muştular bizlere Ölmeden önce ölmeli Sabahın tan vaktinde özlemle dokunmak Gümüş bir kedinin tel tel saçlarına Biraz leyleklere selam etmek Biraz okşamak toprak anamızın yeşil saçlarını Çile ilen dizelenmiş Toros dağlarındaki Kekik ve keçi kokusunu hisseder gibi Güneşe ekmek banarak Tarlalarda mazot kokusu ile Modern ve geleneksel bir yaşamın Şu milenyum bataklığında Kültür ve namus meselleri gibi Gazete kağıtlarına sarılan ölüleri Toprağa karıştırmak nasıl ürkütücü ise Ellerimle kitap sayfasını kapatmam Senin adını unutmam da o denli ürkütür beni Biraz yaşanmış bir hayatın döngüsündeyiz Kolay makinalar çarkının denenmiş Ve test edilip onaylanmış hayatların ürünü olmak Yıllarca birikerek çoğalamamak ve durmak Hislere ket vurup arzular şelalesinde yüzmektir Milenyumda yaşamak Ben bir karıncanın halıda gezerken nasıl yürüdüğünü gördüm Sen karıncanın ne olduğunu bilmeden öldün evlat ! Ben göğsümde aşk denilen acılı bir öykü yazdım Sen şehvetle tutuşup söndün evlat ! Kar türküsü okudu köşe başında ruhum Sokak lambasında Exupery okudum Pak bir tat kaldı göğüs hizamda Karanlıkları tartarak hislerdim geceleri Sabah ezanında duyulan bir Kur’an sesini Özlemle tışlardım kalbime gönlüme Şimdi ruhum Orta Asyalı bedenim Anadolu Gönlüm yağız bir at gibi Geçmişe doğru emir verir ! Sürüklenin içime doğru insanlar Okudukça söyleyeceğiz Türkülerin en hikmetlisini ! |