Üzüm Hanım ve Gazel
Ey cümbüşü Şiraz’ın
Kanatlarıyla cesurun tasası Manayı arşınlayan kol Gel giriftar ve berhudar eyle Başak yorulur mu hiç ? Üzüm satarım üzümler bana satar Derin bir uyku ve arı gökyüzünü Yolda bekler iki çuval hüzün Tahtalar arasındaki mektup Değiştirir parmaklarımı Sarı tozlarını emerek sayfalar Taş, diken, güvercin tüyü dolar Şiltenin, işçinin üzerine Hakikat patikanın çektiği meltemle yoğrulmaz Yüzümüzü örtsede bulutlar Yağmur bazen cesaretini kırar Gönlü yaralı bir aşığın Umut bitmemiş çoraksın sen Gül senin ellerinden biter Kararır çeşmeler kar suyu göre göre Gözlerinin karası bilmem ki niye? Yaşmağını koklar ala benli dilber Feryadın içinde merhemdir sancısı Mahmur gözlerinde sabah telaşı Elinde testiyle dökülür Acem yollarına Parmaklarımda üzüm tanesi gibi dağlar Şimdi şair sözü söylemeliyiz Uygun adım olmalı tüm mısralar Elif geldin komazdın hançer urma gedayım ben Deni dünyânın canibinde bakma fenâyım ben |