Kahpe Kaderaffet anne! affet beni! koruyamadım emanetini kirlettim üzerine titrediğin bu bedeni öldürüp içimdeki mahsun çocuğu kalan ruhumu da şeytana sattım hem de yok pahasına affet anne! affet beni! özenerek giydirdigin o bembeyaz gömleğimi parçaladım ceplerimde sakladığım bayram şekerlerini kana buladım utandım gelince birden yüzün aklıma kendimi yakıp kavurucak bir cehennem çukuru bulamadım affet anne! affet beni! aldığın tüm oyuncaklar can verdi tek tek ellerimde dağıldı parçaları hepsi ayrı bir ızdırapta toplayıp hepsini tıkıştırıp bir kutuya yürüyorum şimdi bata çıka saplandığım çamurda hem de ğöğsümün ortasında kocaman bir tabutla affet anne! affet beni! senden kaçmadım ben kaçırdım kendimi senin gözlerinden hatırladıkça bir "hiç" için ödediğim bedelleri tutamazdım ki artık ellerini içimde kalan son damla şefkati bırakıp saçlarına kaybettim bende kendimi sonsuz bir karanlıkta affet anne! affet beni! şimdi çökmüş dizlerim taze toprağa başımı yasladım koynun yerine soğuk bir taşa dünyanın bütün keşkeleri üşüşürken başıma "kahpe kader" deyip arınmaya çalışamam karşında... yalana gerek yok anne yalana gerek yok artık... kader değildi kahpe olan biz kaderi kahpe yaptık... |
ve söylemiş son sözünü anneye :
yalana gerek yok anne
yalana gerek yok artık...
kader değildi kahpe olan
biz kaderi kahpe yaptık...
temiz masum olan ile kodlanmış anne.
anneye dönüp affedilmek isteyen bu yangın, anneye mahcup.
anneye sarılmak.
yeniden ayağa kalkmak.
şiir biraz da bu!