XV. RiVâYeT..... sen işten gelseydin bir akşam üstü kapıyı ben açsaydım arşipel gülümsememle avuç içlerime dünden sinmiş papatya kokusuyla alınterini kucaklasaydım "hoşgeldin ömrüm" derken õpseydin ağzımın kıyısından uçuşsaydı iki kocaman deli yürek ve işte tam o an dursaydı bütün evrende trafik dans eden kuşlar suda oynaşan ay ışığı sussaydı açlıktan ağlayan çocuklar sokaktaki köpekler annesiz yavru kediler çıldırsaydı ezgisi kırılmış şarkılar operada en tiz sesle piyanayo eşlik etseydi dudaklarımız yerle gök arasında bilinmedik bir yere kazınsaydı aşk sen göğün altında çatısı beyaz bir bahar akşamında sıcak bir düşe yatsaydın gamzelerimin tebessümüyle gerine gerine uyansaydın meselâ gökkuşağı renginde kelebeklerimiz olsaydı camdan ölümsüz çiçeklerimiz pembe pancurlu minik bir evimiz bahçesinde çocuk sesleri kuşluk vaktinin tam ortasında sımsıkı sarılsaydın yalnızlığıma ve... saati dursaydı yer kürenin... nagi han |