Özleyen Özlem'in Kaleminden
Sen çocuktun;
o zamanlar da konuşurdun aynalarla bakışlarında uçurumlar bakışlarında hep eylül vardı gülüşlerin kimsesizdi, suya düşen yaprak gibi savrulurdun,akıp giderdin düş dünyana rüyaların sessizdi içine akıttığın tuzlu yaşlarındı katığın hayatında. büyüdün; büyüttün gözünde hiç olanlarını ya da ömrünün çoklarını hiç olanlar kayboldu çokların zaten yoktu, korkularına sarıldın en çok ninnileri vardı kulaklarında annenin hiç söylemediği hiç saramadığı kolları vardı yanında özlediğin tahta beşik sallanıyor taş duvarlarında cılız bir keman sesi kulaklarında lâ lâ lâ lâ lâ yürüyorsun; cevapsız kalan sorularla dansın hayatla bak ağlıyor kentin bile haziranda bulutlar da senden yana aslında korkma! hazırlık var bak yukarlarda uzat ellerini kaldır semâlara gülüşün asılı kalsın bulutlarda yağacaksın nasılsa hazanlarda bir damla bir damlasın kâinatta durma karış sen de okyanuslara, ama ben, ya da içimdeki sen kızma n’olur korkuyorum anla, dinle saatin tik-taklarını ne diyorlar dinle ha-yat ha-yat ha-yat kayıyor ellerimden yaşanmamış bir hayat tutamıyorum anla! susma diyorsun, kim var ki dinleyecek, bir gün gelecek uzaklarda ışıklar sönecek deniz küsecek dalgalar sahilleri terkedecek eller yastık altına gidecek ansızın! bir gün ansızın o gelecek beni de götürecek lâ lâ lâ lâ lâ 13 Haziran 2008 Özlem |
içimde bu hayattan tek bi zerre yok
gel çal hadi
eskiden yaptığın gibi
zamanı durdur
kavramsızlıkta
kavramım ol
yeteceğini biliyorsun.
özlem kime
özlem neye
özlem aslında bir bilnmeze...
ablamsın ya bende gidiyorum bugün sonkez buradayım.bir şiir veda mektubum olaca sadece bu gece.özler miyim?özlemek beni hep yıkanlardan olmuştur ama bazen elde değil.gitmeli ve dönmemeli bir daha geriye...