Hû'demŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgili Elbruz’a, katkılarından dolayı teşekkür ederim.
dedim; bir tutam tuza bandım susuzluğumu Perşembe’yi Cuma’ya b’ağladı gece gel hadi, bir tas su Hızır aşkına rüya da olsa’ n dinsin susuzluğum! dedi; Ekmek gibi su gibi kutsalımsın üç öğün Aşım / Eşim / Yoldaşım / İnandığım ilkem sen Kerbelâ susuzluğum mavisindesin göğün Yumruk yumruk sıkılmış yüreğimde öfkem sen! dedim; Mürşid, Hak’tan Pir, Mürşid’den Rayber, Pir’den Talip Rayber’den alır Niyaz’ını döne döne semaha durur arınır Cem’de canlar! ... Hak’tan Niyaz eyleyip aldım Hızır lokmamı yastık altı düş koydum susamışlığıma... gel, çeşme başına Muradım senden bir avuç su Hızır aşkına! dedi; Sen yoksan hiçbir kabuk derman olmaz yaraya Damla damla içimde belkim sensin keşkem sen! Yusuf kuyuya düşsün Züleyha bir sevdaya! Bakışların Zülfikâr sılam sensin ülkem sen! dedim; ateşinle yanan su’yum özlediğim memleket kokusunda havam sen! vatan ki; gömülecek toprağım sen şiirimin öznesi, kalbi sen! bir düş’tün, Pir düştün iç’ imin dergahına! cennet bahçelerinden geçip akan nehri avuçlarından içtim! yar’a sensen, b’ağlayan kabuk ben! dedi; Sen toprak de ateş de su de bana hava de Hayy ve Hû’nun aşkına gel bir şiirler söyle... sude nur haylazca |
Gün güzelliği ve yüreğimi de ihya eden eşsiz bir şiir ziyafeti.
Kabul edersiniz, değil mi yeniden gelişimi?
Sevgimle.
Çok değerli Elbruz Hocamın da kalemini saygıyla ve dostlukla selamlıyorum.
Bu güzelliklere vakıf olmak eşsiz bir duygu ve şiirin hakkını veren ne değerli kalemler.
İyi ki varsınız.