AAH MEMLEKET
Kaplanmıştır her yanın şimdi bereketli karlarla
Güzelliklerin beyaza doğru,havansa nemli,sisli Belki birkaç eski çam deler göğe doğru gururla bunu, Manzaran ki görülmeye değer görkemli ve kasvetli. Ne insan sesi var artık ormanında,ne duman Meraklılar uğrar arada tüttürürler kordan ateşi Yaksınlar dilediğince şimdi, bu mevsim ki ne müsait, Kırık dallarından düşmüş ateşe kor şimdi ;çamın ve meşen Haydi yolcu bulunmaz şu fırsatın çıkar tadını Kara kışta,engiz beyazda eğlen,neşelen. Olmaz elbette salıncak keyfi şimdilerde ve sakıncalı Öte yandan solumalı temiz havayı, görmeli eşsiz bu doğayı Süslenmişler gelin gibi ardıç,çam,meşeler,… Gönül bu ,şimdi memlekette olmayı ister. Yazı da başka memleketin,ilkbaharı,kışı da İçim cız eder güzünde,sanki ayrılık zamanı Girer istemesek de şu hasretler araya Giden olursa söylesin benden,kucak dolu selamı. Harabe olmuş, vaktinde cıvıl cıvıl çalışan okulu Kara önlüklü talebeleri kalmış resimlerde, oldu mu Ne öğretmenlerin gür sesi var,ne şarkıları çocukların Kara tahta antikaymış, bunlar doğru mu? Memleket içimize dolmuş,işlemiş ta derinden Suyu başka akarmış, yoluysa tozlu,topraklı Bulmakmış kendini aslında,alabildiğine ve içten Penceresinden baktığım yollar şimdi nerdeler Ya, kasaba pazarına giderken ki neşeler… Ah memleket, sen ki değişme, öyle kal Her geldiğimde, geçmişimle bulmalıyım seni dileğim Değişim dedikleri yıkımlar uğramasın sakın sana Seni de kaybedersem, geçmişten ne kalır bana. Yanlış anlaşılmasın, asla geri kafalı değilim Teknoloji gelsin, kolay olsun hayat, ben de isterim Deme o ki kalsın doğası; kuşun yuvası, eski kalenin başı Göze olmasın değişim,gönül buna isyankar,bunlara karşı. Kopmasın insanların geçmişiyle bağları Memleket yok mu memleket,aşkların hep odağı Köklerini buluyor sanki insan,dostu,arkadaşı,… Bir o kalsın hep sade, o ki gönlün ilâcı. Oğuzhan KÜLTE |
saygılarımla