11
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
237
Okunma

Duvarları aşılmıyor kem saltanatının
Nereye yaslanmak istek yıkılıp gitti
Bir hülya ki masaldan o Kaf Dağı`nın
Harcanan tüm emekler çarçabuk yitti.
Bir iman meselesi olmalıydı nefeslenişler
İçte tertemiz değiller miydi saklı tüm hisler
Bu ara başımızdan eksilmez oldu kopkoyu sisler
Maziden alınan tecrübeler yok oldu gitti.
Bir kara trendi garda hep beklenilen
Kendi kara olsa da aklara açardı yelken
Ve bir sabah kuşluk vakti yer gök inlerken
Dilde saklı kaldı muştu, yutulup gitti.
İnmedik mi en derine sığlık, karanlık
Köprü altı mahzenlerinde hep zindandaydık
Bir türlü gitmez şol duygular bu ne bahtsızlık
Ömrü ay ay erittik de gülmedik gitti.
Kalem nasıl yazacak ki güzel kelamı
Kul almak istemiyormuş Allah selamı
Gündüzler geceye dönmüş ölüm misalı
İlhamlar da birer birer terk edip gitti.
Selâlar okunuyor ama fark edeni yok
Kemlik illetinin müdavimi say ki ne de çok
Söze gelince alınışlar var, doğrulara karın tok,
Pek çoğu bu faniden ders almadan gitti.
Bir vefa uğruna ömrü vurduk yollara
Aştık dağ, tepe, yaylayı vardık ovaya
Bir sıcacık sevgi sözü, dillerde de duayla
Kulak işitmedi sesi, göz görmeden gitti.
En yakın sandıklarımız meğer gönülde uzakmış
Çoğu gülen yüzü kendine maskece takmış
İçi dışı bir olanlar ender, mumla aranmış
Güpegündüz aradık ya, bulamadık gitti.
Gidenlerin arkasından bakmak vermiyor kârı
Gönle hüzündür her biri azdırır da efkârı
Tam da bu yüzden yalnızlık en doğru karardı
Ömrü tüketti riyalar, bitmedi gitti.
Acemi kalemim adım namımdır gölge
Kısmet denen küçük şeyler pek büyüktür bence
İnsanlarda şu hırs var ya, ömre büyük işkence
Görene sayısız güzellik vardı, göremediler gitti.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (12)