GÜZEL

Şan-ı gül cemaliyle, mah-ı mestane güzel
Dil-i mahâretiye, gâh-ı destâne güzel

Leblerinde şarkıyım, güfte-i, beste sende
Nazar eylerken beni, dide kestane güzel

Saçlarında dolaşır, ılgıt ılgıt meltemler
Nazı bir ayrı güzel, huyu dostane güzel

Derd-i sevdasındandır, gönlümü pâre eyler
Merhemi kendindedir, şifâ hastane güzel

Şirazedir sultanım, Hâk’tan murad eylerim
Mesir macunu gibi, sanki pastane güzel

Gülşen-i terk eyledi, vahalar da yurtlanır
Deniyor mu beni ne, sınar, testhane güzel

Avaza yanıt vermez, bana da gel demiyor
Kabul etmez teklifim, aksi, resthane güzel

Oysa ben o canana, neler yazmıştım neler
Nâme-i ulaştırır, ulak, postane güzel

Senin güzelliğini, nikap da gizleyemez
Şaşırıyor her gören, özel, bestane güzel

Lüzumsuz’un aklını, baştan alan dilbersin
Ölümüm elindendir, cana kasthane güzel

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

AÇIKLAMASI

Gül ve ay yüzlü olarak tanınan, sarhoş eden güzel
Yeteneği ve söz sanatıyla, bazende destansı güzel

Dudaklarında şarkıyım, güfte ve beste sende
Seyrederken sen beni, gözleri kestane güzel

Tüm meltem rüzgarları, saçlarında dolaşır
Nazları farklı güzel, huyu ise dost için güzel

Bana verdiği dert aşkındandır, gönlümü paralar
Çaresi kendindedir, şifa veren hastane güzel

Gönlüme sultan Şirazedir, Allahtan onu dilerim
Kırk baharatlı mesir macunu dibi, pasta yapılan yer güzel

Gül bahçesini bıraktı, çölde vahalarda yaşar
Benimi deniyor bilemedim, test eder beni güzel

Sesime cevapta vermez, banada sen gel demiyor
Söylerim kabul de etmez, bana terslenir güzel

Bir bilseniz ben ona, çok şeyler de yazmıştım
Başkalarının mektuplarını verir, sanki postane güzel

Senin güzelliğini sevgili, peçe, örtü de saklayamaz
Gören şaşkınlığını gizleyemiyor, iddia ediyor, bahse giriyor

Lazım olmayanın aklını, başından alan güzellik
Ölümüm senin elinden olacak, canıma kast eden güzel

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ