17
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1395
Okunma
DERT DİLE GELDİ
Biliyor musun Şiraze
Herkesin umutları
Çiçek açarken
Benim umutlarım prangalıydı
Sana tutsaktı
En ücra zındanlarında aşkın
Nemli duvar
Soğuk hava
Ve de sessizlik hakimdi
Arada bir
Demir parmaklık
Ve Zincir sesleri bölüyordu
Hayallerimi
Çürümeye yüz tutmuş
Bir sevdanın
Zehirleyen kokusu
Sararken tüm bedenimi
Sen
Kahkahalar atıyordun
Kim bilir, belki de
Nedenini bilmediğim, bilemediğim
Dünya, ay dönüyor, devran durmakta
Şu feleğin kastı, bana mı bilmem
Kararan bahtım da, soldan vurmakta
Bana getirttiği, gına mı bilmem
Sabır taşı çatlamıyor, nedendir
Akıp giden, zaman, ömür, bedendir
Şiraze de, bana cefa, edendir
İsyanım her zaman, an’a mı bilmem
Şu gönül denilen, garip bir kuşmuş
Hasretlik çekenin, gözleri yaşmış
Kanadı kırılmış, sulara düşmüş
Gölüm de çırpınan, suna mı bilmem
Ağustos ayında, yağıyorken kar
Sevdim seni gülüm, edemem inkar
Bir çift kara gözün, hapsindeyim yâr
Ateş te kavrulan, sine mi bilmem
Lüzumsuz yâr diye, birini över
Vuslata ermeme, yok ki bir yaver
Her gönül mutlaka, birini sever
Şiraze de bana, rana mı bilmem
Şu sıra dağların
Başı bulutlu
Dağılmalı renk kara’ya
Dönmeden
Haykırsam o dağda
Yankılanır ses
Hasretten, özlemden alamam
Nefes
Ne bülbül sesi var
Ne de bir canlı
Su şakır sadece derelerin de
Ayaz yalar cemalini
Hoyratca
Dalar gider
Uzaklara gözlerin
Yine yalnızlıktır
Bedeni saran
Taş inler, dağ inler
Çok çok derinden
Bölünür yüreğin orta yerinden
Ah bu dağlar, yüce dağlar ağlaşır
Deresinde, göz yaşları çağlaşır
Bu Lüzümsuz, sazı ile söyleşir
Çeken bilir, ayrılığın, hasını
Hele dinle, sevdalının, yasını
Dile geldi gönül
Aşk dile geldi
Ben sevdim dedikçe
Dert dile geldi
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
RANA: Güzel, göze hoş görünen
YAVER: Yardımcı
5.0
100% (26)