Tabibim IIGönlümdeki sarayın kapalıdır kapısı, Yakut tahtı boş kaldı kime kader tabibim? Alev yanar içinde buz keser dış yapısı, Buzun gücü volkana nasıl yeter tabibim? Ayrılık var ölümden daha beter tabibim. Bülbüller yas deminde şarkı sessiz sedasız, Kanayan bir gülüm var yaprak taca fedasız, Sürmeli göz yıldızlı ceylan nazsız edasız; Hüzün yükü taşıyor gelense her tabibim. Gece koynunda esir afsız seher tabibim. Gözyaşıyla dinledi yaktığım her türküyü, Medyum der ki: Başından eksilmez kara büyü, İmdadına gelmeyen efsunlu Anka tüyü, Kör düğümle gömüldü yeşil, bej der tabibim. Son umut damlasını yuttu ejder, tabibim! Akan ömür nehrinde dinmeyen heves mi var? Hicranla yanan gönlü çağırmayan ses mi var? Sonsuzluk sınırına nakşedilmiş resmi var! Gönüllü yolcu benim, bence değer tabibim. Gam yemem dönemezsem geri eğer, tabibim. Gönül özlem zehrine yudum yudum kandıkça, Dil yasaklı adını gizli gizli andıkça, Kalpte hicran ateşi için için yandıkça; Buğusunu gizliyor miski amber tabibim. Çoktan Arzu’ya hasret kaldı Kamber tabibim. Masum sevgiler çoktan soysuzlaştı yoz oldu. Feleğin kaleminden sevdamız yaz-boz oldu, Sabır taşı göğsümde parçalandı toz oldu! Kör dumanı başımla hep beraber tabibim. Ne kendi geri döndü ne bir haber... tabibim. Kim bilir nerde şimdi, dünyanın bir ucunda... Felek sıkmış yumruğu, kaderim avucunda! Gözyaşımla yazdığım mektup var sorgucunda. Adres kısmı boş kaldı bilinmez yer tabibim, Kanadında derman yok gözünde fer tabibim. Vuruldu Anka kuşu... Bu, son sefer tabibim! |
yürekten tebrik ederim..saygı ve selamlarımla..