Zemheri GülüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Videolu Şiir.
Nasıl açar bilmem ki zemheride yaz gülü. Vurulmuşum, bir işmar atsan da atmasan da. Yer, gelinlik kuşanmış; gök, duvaklı kar tülü. Bir rüyadır görülen, yatsan da yatmasan da. İster ağla ister gül, nasılsa yandın gönül. Aramakla bulunmaz zemheride açan gül. Gülüm varsın kimseye anlatılmasın meram, Kaderde varsa gelir benim de vuslat sıram. Dikenlerin içinde kapanmaz gönül yaram İster istemez kanar, batsan da batmasan da. Ne hayale ne düşe, sığmayan bir gülüşe Kapılmış gidiyorum, yollara düşe-düşe. Seni beklemek bozdu bıçak sırtı dengemi, Kolumda saat durdu, çok yitirdim gölgemi. Geri döner mi sandın kırk yıl beklenen gemi, Rıhtımların hüznünü tatsan da tatmasan da. Gülün bahçesi koru, buz kesmiş alı moru. Tipi dondursa beni, sönmez gönlümün koru Kıvılcımlar sökündü is-kurum karasında, Tartım hafif düşüyor ateşin darasında, Dövülen demir oldum, çekiç-örs arasında, Gerilmiş kaşlarını çatsan da çatmasan da. Sinemde sabır taşı, anlamaz dönen başı; Aşkın kurşun yükünü, nasıl taşırsan taşı... Zemheride terletir goncanın gizli harı, Fark edilmez mi sandın yerden tüten buharı? Yakut tebessümünle alıp geldin baharı, Üç cemrenin korundan katsan da katmasan da. Sevdan sinemi yarar, ayrılık ömre zarar, Ruhumu rehin aldın bedenim neye yarar! Gözümden bile seni kıskanırken herkesten, Tutsak ruhum üşüdü uçamadı kafesten. Kırık gönül fayımdan yıkılır kırk bedesten, Lüzum hasıl olunca satsan da satmasan da! ***** |
Duygu denizine daldım.
Kutluyorum değerli şair arkadaşımı...
Saygılar.