mavi saçlı kız...
mavi saçlı kız;
seni anlatmaya gücüm yetmiyor parmaklarım titriyor yazarken, takattim kırılmak üzere şu an... yoğunlaşmış, bir o kadar da ölümcül olabilecek kadar nükleerleşmiş cümlelerine her attığım bakışla derime yansıyan kanserojen emarelerim gün geçtikçe senin anımsattıklarınla çoğalmaya başlıyor... durdurabilene aşk olsun mavi saçlı kız... bugün, güleç siyah beyaz resmine bir kez daha baktım bir kez daha titremeyi sayende kanıksadım duygularım körleşti ansızın, bedenim tembelleşti, yaşama sevincim anlık bir yitirişle putlaşıverdi.. daldım geçmişe,yani o büyük güne…. mavi saçlı kız, nedameti büyük olan bir ummanın içindeydin.. rüyada gibiydin, neşeli düşler görüyordun... hatırlıyor musun? Newyork’a gitmiştin deli fişek gibi oradan buraya gezinip durmuştun.. yaşadığın acıları bile unutuvermiştin.. sonra Almanya’ya dönmüştün muhteşem dönüşün hekimleri bile şoke etmişti yaşama pırıl pırıl bakan gözlerine bakınca.. çünkü hesaplar alt üst olmuştu, onlar erken bir ölümü bekliyordu sen ise onlara inat tanrının imza attığı kaderini benimsedin... sonra gözlerini açtın bu güzel deryadan ayılmış kendine gelmiştin, ve artık hiç bir acı yoktu, yani sonsuza dek seni bayıltan baş ağrılarından kurtulacaktın.. ve ebedi bir huzurun serinliği gözlerine inecekti,sonsuzluğun içinde... ve sen hatıralarımda o mavi saçlı kız ılıklığında hep yer alacaktın... bugün olduğu gibi yarında öyle olacak....mavi saçlı kız...... sen rahat uyu…….ki gözlerin gülsün... |