aldatılmak....
Bugün yazı yazarken masa üstünde boynu bükük kaldı surettim,
Kağıt ve kalem soluksuz isyan ediyordu haykırırcasına Çünkü surettim bukalemum gibi bir renkten başka bir renge bürünüyordu.. sanırım benim yazdıklarımdan dolayı olmuştu bu şaşkın ve mutsuz etkilenme. onları üzdüğüm için bende kendime kızıvermiştim….sonra; neden diye hesaplaşmaya başladım kendimle ve yazdıklarımla…. kısa bir iç çekişme ile başlamıştı, sonra adını dört heceli bir kelimeye terketmişti.. sözcüğün adı son derece hüzünlüydü HEMDE KORKUNÇ HÜZÜNLÜ, Söylesem yüzünüzde acımıtrak bir tebessüm oluşacak belkide, Belkide anlamsız gelecek bu çığlığım.. Nedenini sormayın zaten açıklamak üzereyim açıklarken ağırlaşıyorum İçimde künt bir ağrı oluşuveriyor Sanki bir kıymık tam kalbimin ortasına saplanmış Sanki herşey üstüme üstüme geliyor, kaldırabilene aşk olsun.. evet suskun dostlarım adına ‘aldatılmak’koyduğum bu meşun kelimeyi yazdığım için kızmayın bana canım çok yalazlandı çok yandı.. tarhların içinde gezerken kendini birden bire dikenlerin içinde bulmak ne garip şey.. kendini birden bire bir bataklığın içinde hissetmek gibi asılmak gibi bir şey… dünayaya,kağıda ve kaleme küskünlüğüm bundan dolayıdır işte bundan dolayıdır ağlayışlarım ve surettimin değişikliği bundan dolayıdır isyanlarım… zaten tarihte bunu bize hep anlatı,hep anlattı.... ne yazık ki bu bizim acı bir kaderimiz oldu... ve makul bir talihimiz..... |