ateşten gömlekyine gecenin kudretli karanlığı çöküyor şehrin yalnız kubberine. yine vakit, ateşten bir gömlek takvimlerde. sessizliğini ilikliyor bir lal ehli iki eliyle, gözleriyle ölümü süzüyor âmâ’nın biri. bir perde ötesinde her şey hayatın, dışarısı hayat, ölüm içerisi. otopsi istiyorum kalbime, ki yaşıyor olamam göğsüme vurup duran sevincimi yitirdiğimden beri. kelimeler mana harbinde, harfler birbirine düşmüş,boğazım savaş alanı. sayfalarca susulabilen bir öykü dinliyorum, kulaklarımda ölüm fermanı. yağmura küsüm, rüzgara dargınız perdelerim ve ben. ziyadesiyle okkalı bakışlarımdaki kıvılcım, güneşe düşman kesilen. ve gün yüzü görmem biliyorum, değmese pervazlarıma kuş gagaları. derin bir okyanustan geçiyorum, her yanım düğümlü benliğime. unuttuğum ne varsa aklımda, aklımda hayatın lades oyunu, ölümü koymayın avuçlarıma. iskemlesinde ihtiyarlayan bir usta da değilim, talih kovalayan bir hayta da. kimin ayakçısı olmuşsa yüreğim, ayağımı yerden kesti. kime minnet etmedimse, karşımda bitti. değilim kimsenin bir şeyi, yaklaşmayın durun! bir tabutum var, ona da dört ol yetti. yine gecenin kudretli karanlığı çöküyor şehrin yalnız kubberine. yine vakit, ateşten bir gömlek takvimlerde. |
eyvallah güzel kaleme
saygılar