Binlerce Yıl Geçti Aramızdan
ne rahat
eli arkasında siyah beyaz bahçede dans eden çiçeklere sözü uzatacak oldum tekerlek gıcırtısı arya şarkılarıyla taşlar yankılandı ağladı yılanlı yolun geçmişi esmer ten savaş sonrası kum yakıcılığı gece uyandırıp gündüz uyuttuğu sevgiliye tepeler soğuyana dek sarılıyordu bir de rehavet tutkulu münazaradan gelip geçenler sabah olsun diye yalvarıyordu bulut arkamızda ölü kelebekler ile dolu artık yağmura yalan söylemeye gerek yok kuşatılmış bir ışık şarkısından geriye kalan uydurulmuş anılar yaşadıklarının farkına varmadılar sarı salyangozlar içini çekti yosunlu taşın kaygan su oyununa dalıp tekrar dönmek istedi kayalıklara yunusların kalbiyle yol alınca mutluluk hiç kavuşulamamış bir ayrılık oldu yalnızlık çekildi acıların sonsuz sabrı duymaya başlamıştık karanlığın çığlığını ışıl ışıl dallar ve yaprakları yere eğilip bir şeyler söyledi binlerce yıl geçti aramızdan hala sevgim dinmedi. |