Eylül Duyguları

İlahın cevri bitti, silahın karşısında
Beni benden eyleyen, sıra dışı bir kuldu
Gecenin devri bitti sabahın karşısında
Aşka inanmayan can, maceraya atıldı

Yağmurun bulutlardan tılsımını çözerken
Umutların peş peşe, üzerini çizerken
Eylül duygularına, methiyeler dizerken
Hayallerimin süsü, aşk oltama takıldı

Gurbet elin sızısı, yüreğimi dağlarken
Gözyaşım damarımda, sele dönüp çağlarken
Kelepir masallarla emaneti eğlerken
Hayatıma girdin ya, garipler bir eksildi

Kirpiklere men edip sulara dalışları
Gülüşlerle süsleyip akla ziyan beşleri
Geceye bırakınca şafak bilmez düşleri
Kahpe felek sayende hasetlikten kahroldu

Met-cezirler göçerken ummana göğüs gerdim
Çiçekler can vermeden zevale erdi derdim
Zemheriye pas geçip bahara selam durdum
Ömrümdeki son güzün, zembereği boşaldı

Hak seyirci kalmadı, seherde virtlerime
Nur saçan gözlerinle, ilaçtın dertlerime
Uyduların cam kaydı, tanıklar dörtlerime
Sesini duymayınca, düşle aram açıldı

Feleğe kahrederken, gamların posasıyla
Geçirirken günleri, düşlerinin yasıyla
Unu ipe sarmışken, sevginin en hasıyla
Şımartılan Delibal, zevkten dört köşe oldu


Sn. Ülkü AHISKA hocam merhaba.
Öncelikle emek yoğun dizeler için kutluyorum.
Kurgu ve anlatım Delibal tabiriyle ENFESSSS'ti.
Duraklar, uyaklar ve ayaklarda herhangi bir sorun yoktu.
Şiirin akıcılığı gerçekten mükemmeldi.
Şiirinizi okuyunca engin hoşgörünüze sığınarak nazireyle eşlik etmeye çalıştım.
Sürçü lisan ettiysem af ola.
Selam ve dua ile,

Celil ÇINKIR tarafından 9/21/2018 7:09:46 PM zamanında düzenlenmiştir.

Bir tek Eylül’de güldüm hüzünle,
Bilmem kaç yaprak düştü üstüme.
Ağlamak mutluluktur sevince,
Yüzü keskin bıçak olsa bile.!

Bir bankta ilişti gözlerime,
Yere düşen ipeksi saçların.
Bir dolandı ki, sardı gönlüme
Günaha geldi hatıralarım.!

Okul yolunda sevda türküsü,
Söylenir de bilinmez öyküsü,
Kaç Eylül’ler geçti sen olmadan,
Hala söylenir, aşkın türküsü.!

Bir köprü vardı uzağımızda,
Ilık akan çeşmenin yanında,
Yıldızlara bakar konuşurduk,
Islak ıslak yağmurlar altında.!

Ayrılık gelince tek gülünden,
Her şey uzakta kalır inanın.
İntikam alırsın bu felekten,
Yüreğide soğumaz insanın.!

Eylül’ün tadı var işte burda,
Kalp çarpıyor, her yeni yılda,
Hüzzam şarkıları söyleniyor,
Eskimeyen eski radyolarda.!

Bizim ki kırlangıç sevdasıdır,
Uçtukça yükselir derin sessiz.
Döndükçe başım semazendir,
Artık seni görmem imkansız.!

Hatırlarım buseyi tadından,
Gül kokusu sinmiş yanağında.
Kaç defa silsem de hatıramdan,
Hala duman tüter ocağımdan,
Birde, efkar tüter sigaramdan.!

Sayın hocam madem; Eylülden hüzünden bahsediyoruz bende bu şiirimle size eşlik edeyim dedim. Kabul buyurursanız sevinirim...Güzel resim çalışması ve güzel şiiriniz içinde tebrik ediyorum..Saygılarımla...

Topla düşlerimi gönül,
Bir sen,bir ben,
Birde bu viraneler
Düş önüme sessizce
Haydi gidelim burdan
,
İnsan sevince, çırpınıp duran yürek kafesinden ne hüzünler,ne hasretler,ne düşler ,
eksik olmaz da,ah şu canı yakan hasret olmasa,med cezirler usul,usul gönül sahillerini dövmese.
sevgilinin yokluğu belki öldürmez,belki yüzü güldürmez,ah şu vefasızlıkları olmasa..
Sevdan yüreğinde bir yangın olsada,dayanmak,alışmak,katlanmak sevene düşendir..
Sevgili sevenin yüreğinde çıkmaz bir sokak olur şairin dilinde.
Sonra hatırlar yapılmak istenilenleri,alır ele kağıt kalemi hayat bulur sayfaların üstünde mısralar,
sevgilinin yokluğunda ne şiirler dökülür şairin yüreğinde işte böyle…
Sanki sevigili karşındaymış gibi,herşey iki kişilik olur üstelik kadehler iki kişilik kalkar dansa loş ışığın altında gölgeler…
Dilsiz bir yâr`dan Sohbetler beklemişim deyip kendi kendine söylenir durur.
Gönül kalemini ve yüreğini tebrik ediyorum ANNEM