GÜLÜŞÜM KUŞLARA EMANET
kayıp bir kentteyim
sağım solum taş duvar sarmaş dolaş hüzün üşüyor battaniyem pencerem küfürlerimden gebe bulut bulut gecenin saçlarından dökülüyorum sabahın kollarına ah aşkı bilseydi hüzün silerdi göz yaşlarımı zihin yorgun sessiz sessiz intiharlar deniyor aklım varılmamış yolculuklar, teneşir tahtasında hesapsız ölümler haddini aşmış kalemim densiz, cümleler yerli yersiz yokluğun tökezliyorken rüyalarımda ismin d/üşüyor yarı var, yarı yok aklıma b/aşka yollardan idama gidiyorken şiirler gecenin şafağına çakılı düşlerim içimde kal/ma dediğim gün sancısı ilmek ilmek dolanırken saçlarıma yüzümde taze kayıp edası daralıyor sokaklar çocuk yanım kuşlara emanet büyümüş korkularım parmak uçlarıma sığınıyorken sensizlik adın bir kadehe mahkum nefesim titrek memeden düşkün şiirler büyürken kül tablasında patlamamış afyonum beş geçiyor saatim, boğuluyoruz bir şişenin dibinde dolu dizgin rüyalar bakışın sekiyor gözlerimden, d/üşüyorum serseri bir göz yaşının kuytusuna uçurumlar geçiyor kentimizden, atın diyorum tepe taklak atın adınla dualayıp asılıyorum saçlarından tabutum sıvazlarken saçlarımı ölüp ölüp diriliyorum ve ben bir türlü gidişine yakışır ölemiyorum
|
ve ben
bir türlü gidişine yakışır ölemiyorum...
(Ablam yakıp yakıştırmışsın... kalbine sağlık.)