14
Yorum
57
Beğeni
5,0
Puan
2050
Okunma
ve herkes gider
salt kedilerim kalır
bazı adamlar ocağı sever
ocak da güzel olsaydı
yemeğin altını yakmazdı maruşka
şemsiyeyi kapat
bütün dekorasyonu su aldı
bahçeyi
evleri
ve sokak köpeklerini
içimde üzüm damlası
baş dönmesi
bu yoğunluğun bir adı olmalı
lütfen geçiniz
geç kalmadan
o nehir aynı değildi
bulantılar ve öğürtüler
kapıları kim çalıyor
paslanmış kilit aksanı
ölü balık gözü
mağaralar ve iniltiler
tüm renkleri kim buldu
annemin eski hırkası
naftalin kokusu sandığın
babam sadece anneme aşıktı
ben de onlara aşıktım
ve birden gözümün önüne geldiler
bütün bildiğim diğer şeylere aykırıydılar
çünkü
timon lanet okuyordu bize
her şey bulaşıcıydı
lütfen kaçınız
varlık
ve yokluk
ve ıvır zıvır torbaları
ve tanrıların oyuncak insanları
ve neyiz
ve ırmak hiç durmadan geçip gitmekte
/
ah şu sokaklar
can çekişen kaldırım kelebeği
ayakları dolaşan bir fare gibi
herkes saklambaç akşamı
gürüyorum ve kokluyorum cehennem olduğunu
cehennem ki
oturup ötekileri yaratma sanatı !
ve bembeyaz atlar
o güzel atların sırtında oturan tiranlar gibi
zehirli bir dili vardı akreplerin
ve kalem tilkisi elleri vardı
ve arısı bol bir şehir varsılı ki
arıları da kullanıyordular, ateş ve duman
iğne ve ızdırap
lütfen eriyin
ve kuş kanatlarına övgüler yağdırın
çıngıraklıya değil
ölelim ve cehennem bitsin
/
ölüm nedir ki
şimdi sizi esmer, efsuni bir buluta götüreceğim
efesli herakleitos’a sarılıp
firuze gibi parlayan dalgalara karşı
karşı tepenin toz çimenlerine bakıp
iskender ordusunda bir erin mektubunu okuyacağım
lütfen dinleyin veya dinlemeyin
gogomela’da bir barbarın evinde hastayım
tek bacağım yok
bilemedim savaş nedir
tanrılar bilir
sarı kumlar
tozlar ve sinekler bilir
tarlalara götürün beni
sedir ağaçlarına
sonsuz sessizlik
ve requiem söyleyen ölülere götürün beni
orada duracağım
bir yolcu
aksiyetik bölünme
soluk borusu uykusuz
zindanın terli duvarlarında
gesualdo’nun son piyesini okumakta yargıçlar
ve nietzsche’nin gözlerinde tanrı ölüdür anne
hepimiz ölüyüz anne
5.0
100% (41)