YALNIZSIN
Yalnızsın.
Çünkü kalabalık olsaydı etrafın, Yarın için endişelenmezdin. Sen daha düşünmeden hallolurdu her şey. Korkmazdın zamandan. Korkmazdın gelecekten. Mahkumun cellladına son bakışındaki gibi, Uykunu kaçıran o korkulardan medet ummazdın çaresizce. Pastorize yoğurtla hala tanışmamış bir köy, Uzaklarda, soğuk iklimli bir ülke, Dalgaların ağaçlarla buluştuğu bir sahil, İnsanların balık istifi yaşadığı bir şehir... Nerede yaşadığın önemli değil. Güvensizlik içinde ve tedirginsen, Yüreğindeki duygularla, Aklındaki sorular muhalifse birbirine, Çok yorgun ama hiç yorulmamak zorundaysan, Yalnızsın. Bir ramazan günü iftar çadırına giderken, Nehir kenarındaki mağazanın önünde kurulan, O kalabalık, huzurlu, kahkahalarla dolu masayı, Buruk bir tebessümle izliyorsan köprüden, yalnızsın. Sor şimdi. Sor aklını kemiren o bıkkın soruyu. "Nereye kadar?..." Cevabı belkide hiç bulamayacağın yerlerde gizli. Hiç ulaşamayacağın, yüksek yerlere asılı. Yıkamayacağın duvarların, Aşamayacağın engellerin ardında. Çünkü sen zayıfsın. Güçlü olmak için hiç bir çaba harcamadın. Senin için, anlamı güç değildi hayatın. Hırs değildi seni yaşatan duygu. Hep ama hep kazanmak değildi amacın. Sen başka bir dünyanın, Belki de eski zamanların çocuğusun. Ruhun toprakta pişti. Bedenin yağmurla yıkandı. Değirmende öğütülen unla yoğruldu hamurun. Bu yüzden şimdi ki ekmekleri kesmez dişin. Karnını doyuramaz, aç kalırsın. Bu ocaklarda pişmez aşın. Bir kaşık götürsen ağzına, miden kaldırmaz, tıkanırsın. Yanlış yerde, Yanlış zamanda, Yanlış insanlar tarafından dünyaya getirilmişsin. |
......................................... Saygı ve selamlar..