Kıyıdaki Adam ve Ölüm
Anne
Sen iyi bilirsin -Olmadı şöyle üzülelim- duyarlılıklarını Ben onlara inanmadım hiç Biraz göğe baktım. Bir iki fesleğen kokladım. Düzeldim ne de olsa... Ama sana inanmıştım bir geceye iki gözyaşı yoksa uyudun mu? Laf lafı açar sessizliği. Toprağa su veren gözlerim. Yemyeşil ot kıyısı. Gittin Bir serçe yaprağı bir kanatlı ağaç -giden gelir- düşü Çay koydum. Ağladım biraz. (Biraz içer misin?) Doğru mu Allah’ım geceye düşen küçücük gözlerim ben kendime inanmıyorum. Sorusu olmayan bir cevaptı ölüm hayatın arka yüzü ben buna inanmıyorum. Akdeniz’li bir kadın sesi. - Seni seviyorum - ben buna da inanmıyorum. Ama sana inanmıştım hangi çocuğa desem ağladı öptü beni şuramdan Evimizin önünde kıyametler simsiyah duvarlar Yasin-i Şerif’ler ( Hiç duydun mu?) O gündü aşık oldum bir A sesi sonsuz bir deniz sonsuz bir gökyüzü Duamın ilk harfi kalbimin ortası paramparça acım yoksa uyudun mu? Anne Sen bunu da iyi bilirsin - Görmeden inanmam - saçmalığı Ben onlara inanmadım hiç Biraz dua okudum çam kokusu içim bir güvercin Düzeldim nasıl olsa. |
Laf lafı açar sessizliği. Toprağa su veren gözlerim. Yemyeşil ot kıyısı. Gittin
Bir serçe yaprağı bir kanatlı ağaç -giden gelir- düşü
Çay koydum. Ağladım biraz.
(Biraz içer misin?)
damdan düşenler olarak içimizi yaktı içten dizeleriniz...rahmetler olsun...tebrikler şair tebrikler...
sevgi saygı selamlarımla..