nasıl gelirdinbir renkle gelsen bana elinde ne olurdu başak sarısı mı dünden bir tepenin yamacına serptiğin hüzün yüklü günlerin toplamı ıssız bir ahlat ağacı altı beyaz bulutların yuvarlaklığına birikmiş gün örtüsü grilik mi yoksa aşksız günlerin sisi dumanı kimsenin görmediği o bacadaki yangın mecnun’ca gözlerinden taşan ilk ışıklarını görmeyen sabahın siyah mı kumral kirpiklerine bulaşan damla ay’ı silen renk güneşin her okuna saplanmış kalbine sinen doku başını önüne eğip giden yolcu her aldanışa rağmen elinde dudağına götürdüğün kırmızı, gül mü hayatın yükünü omzundan indiren sevgi, sevgili artık yürüyebilirsin en yüksek dağın başına kurarsın sevda çadırını beyaz mı gülüşünden daha akça üstüne umutsuzluk rüzgârı uğramamış papatya gölü bir bahçede alabildiğince açmış göğsünü aşka dalga dalga okyanus 30. 05. 2018 / Nazik Gülünay |
............................................... Saygı ve selamlar..