GÜZ GÜZELİ HÜZÜN
güz güzeli alaca karanlıkta açmış göğsünde bir ala gül
duru bir suya yansıyor sesinin soluğundaki hüzünbaz şiirler yıkılmış duvarlardan yakılmış kulelerden sana koşuyorum güz güzeli bir sesin kaldı kırlangıçların boşluğunda mumya kefenleri giydirme düşlerime homeros kadar özgür ve yalın bu ses gidenler için sevmeyi istedim olmadı güz güzeli kaç yaprak düştü ömrümüzden fırtınalar söndürdü limanlarım ateşten gemilerle suları bulanık bir sabah çiğ düşmüş açelyalara yalnız istasyonlarda rüzgar uğulduyor gidenler için sevmeyi istedim olmadı ağaçlar devrilmeden gel yıldızlar sararmadan gel ömrümüzün hazanına gazeller düşmeden gel sularda ışıyan balıklar çırpınmadan gel siyah beyaz bir piyanonun sesine prelüdler karışırken gel mumya kefenleri giydirme düşlerime yalnız istasyonlarımda yağmurlu portreler gidenler için sevmeyi istedim olmadı güz güzeli yıkılmış siperlerimde görüyorum seni hasadını topladığımız kırık suretlerde gizli bir defin gibi saklamışım seni içime ölü ağaç gölgelerinde yağmurlu bir sonbahar turuncu renkler ömrümüzün hüzünlü ışığında güz sesli kadın bir plak koydu gramafona unuttu kırlangıçların sesini med cezir saatlerinde suların yükselişini gidenler için sevmeyi istedi olmadı Ömriye KARATAŞ 24.03.2018 |