Su Ve Yağmur Sesleri
alanı daralmış bir yerse yalnızlık
içinde bendine sadık bir nöbetçi var demektir ışığı biraz bana doğru tut şu bölgenin mukoza yapısında ihtiva ile şenlenmiş asit bulguları manidar bunu satmamız zor manifoltdan egzoz ucuna kadar çürümüş su içer misiniz ışıklar gözlerimi aldı da peçeteler kıvrık bez parçaları çekmecesi açık komodin halıların desenlerinde terlemiş tiniz sizi rahatlatayım sayın hemşire lütfen hastaya ve bana arkadaki prizin içine giren uzantının ekin de çoğul kablolarımızı yıpranmış gördüm ne ise bu bahsi kapatıp kapıyı aç neyi dinliyorsunuz doktor bey sizi çok düşünceli gördüm koridorun sonuna doğru sevinç çığlıkları odaya ulaşmakta gecikmedi nerede kaldınız onca üzüntünün ardından buyurun çorbanız sıcacık yemeğiniz de geliyor bahşiş almak için bunu yapıyor biliyorum öyle deme be babacık bir bodrum katında kiracıymış akbabanın lekeli gagasında ışıldayan siyah siyahı gördün mü bak eğik başından ağzına varan ot takı merasimi için yapılmış boynundan boşluklara eski bir intiharı asacaklarmış arkasında beyaz yüzlü foto muhabiri ama suratı ne kadarda güleç değil mi sen konuşamazsın dediğimizde başını taşlara vurup dehşetin herkes için yapılmış çanağına tükürdü makasın ucundan dikişin sonuna dek çekiniz son reaksiyon çırpıntısının ardından alnınızdan öpülüp uyanacaksınız duvarın içine göçmüş bir siyahlığın hayatın ilk melodisi olduğunu düşünmemiştim düşünürken düş görmüşüm görme kapalı kabuğun iç zarafetinin hızlı anlaşan ruh dili muhteviyatında geniş uzaklıkları kaplayarak anlaşabilirdim şükür beni görüyor musun şükür gözlerinin içinde çin granitleri de varmış mutfağımızın kirli tezgahında görmüştüm saçlarına dokunan elim dünya yaratıldığında güneşin çekilme saatlerinde bıraktığı ilk gölgenin sevincidir desem bu durumun yaşanmamış olmasını kabullenmez sin değil mi öyle ya dudaklarımın dokunuş gücü aşkına nasıl çaresiz ve küçükler çocuklar saklambaç oynuyordu tahtadan dolabın içine saklanıp yukarı tırmanıyordu ve siyah daha da kararak gün ışığını emen çıkıntının uç vermiş köşesinden damladı hemen beş yüz miligram anjiyo barutu biraz tütsü bulutu yatsın uyusun biraz da turuncu iliştirin masayı yumuşak tutup mangalı küçük kömür parçalarıyla boğun ateşe herkesi çağırın bize en az beş nefes lazım bir iki üç deyince üfleyin iyi ki doğdun iyi ki doğdun su ve yağmur sesleri. |