Parmağımla Baş Başa
şimdi parmağımla baş başa
iki yalanlı yol buldum biri uyumak olsun biri hiç uyanmamak gecenin bu gün nasıl öldüğünü bilmek hakkım her şeyin sonu acıymış gibi düşünüp yok olmak istiyorsan yağma yok dal kırılır yaprağında hüzün kalır sesini soluğunu bitirdiğinde bir kuşun maviye söylediği şarkı mı dağlara gülümseyen çiçekler mi daha uzak bilemezsin nasıl olsa bilinmezliğin yaygarası çok konulu arzularım azarlandı çocukça az kaldı biraz daha sokulsa kar altında bir kalbim var diyecektim içimi avutan bulutlarla yarışıtım sabah olduğunda bütün çocuklar yanaklarını düşürüp ağladı hiç üzülmediğime yörüngeler sesime cevap vermedi bozup bozup yeniden yaratmak istedim kendimi azalıp boğuluyordum hayata karma karışık kalbim üzülmesin diye uçuruyordu kuşlarını bilinmezliğe. |