KIZ KULESİNİN YÜZYILLIK YALNIZLIĞI
suya düşen hazanlarımız
beklenip gelmeyen baharlarımız yaz ikindilerinde gül dökülü yollara düşen sevdalarımız anlar yaşanacak sadece anlar eski bir istanbul kartpostalında bu aşkam limanların gövdesine uzanan kırık bir gemiyim kıvrılıp bükülen yollarımız gelincik tomurcuklarında baştan kara açan sevdalarımız yenilmiş sevileri boşaltıyor limanlarda esrik gemiler sarı bir papatya tacı takıyor saçlarıma yar imgelerini bir şiire dokuyan ah içimdeki göçmen anılar bu akşam limanların gövdesine uzanan kırık bir gemiyim alaca karanlıktı istanbul peronlarından seni uğurladığımda kız kulesinde kemanın teli titriyordu mavi bir şarkı söyleniyordu mor rüzgarlar giyen bir kadının yağmurlu sesinde bu akşam limanların gövdesine uzanan kırık bir gemiyim ses bir çığlıktır susmak sevdayı körüklemek kız kulesinde içilen bir veda çayı hazanın akşam renginde yaralarımı sarman için uzattım saçlarımı ömrümüzde sararmış yapraklar denizler ateşten ıslıklar çalıyor gel diyor leandros gel betonarme bir kentin yolları uzun olsa da gel kutsayalım yeniden ay ışığı altında eski sevdamızı hiçbir zaman yalnız değilim salacak kıyılarında mavi kayıklar eflatun şarkı söyleyen martılar kum saatlerinde bir uzun bekleyiş yıldız tozlarına gömülü kız kulesi yeryüzü ışığım nerede erguvani yalnızlıklar giyen kadınlar ve adamlar nerede kuşların göç güzargahlarından geldim sana kadim çağların zaman pınarlarından kızkulesinde ayışığında titreyen bir keman dudaklarımda suların kutsal gününden kalma yortular gökkuşağı altından geçen yaralı kuşlar kanatlarını okşuyoruz kuşların salacak sahilinde çıplak suların susku saatlerinde sıcak küller kız kulesi çiçekli bir kadından doğurdum seni titrek bir keman ezgisinde gökkuşağı renginde yalnızlık şarkılarıyla ördüm saçlarını heronun erguvanlar açtı denize attım haçımı yalnız kalmış gözleri istanbulun mor bir bahar zamanın yüzü nereye ulaşsan leandros boğazın derin sularında erguvan saçlarını atmış denize anlamı yakılmış bir ağıtsın içimde kızkulesi yüzyılın yalnızlıklarına eşlik ediyor sular sağır yalnızlıklar yüzyıllardan kalma istanbul erguvan kokan eski bir bahar kız kulesi çiçekli bir kadının yüzyıllık yalnızlığından doğurdum seni Ömriye KARATAŞ 18.03.2018 |