Balıksırtı Ölüm
Balıksırtı Ölüm
akıyor kumsaati boşluğa, gerçeğin bilinciyle sil baştan yangın yeri, bütün defterleri yırt bari ölüme başkaldırı bizimkisi gerisi ölümlü balıksırtı ruhumuz firari sızısı bedenlerimizde, yurt toplar laneti bir mezar yerini allayıp çevrelediğimizden kalan kabusu kendimizi kandırıp hazla öykündüğümüz öleceğimizi bilip, yolculuğa çıkardık erkenden eskiyen yüzün can çekişlerini izlerdik kuytularda derin derin aksımıza sarılırdık aynalarda halliceydik kendinden sfenksli maskeleri taşırdık bedenlerimizde nemrut örüntülü ruhlarla haşir neşirdik, mahşeri andıran öleceğimizi düşünüp mühürvurulu ağızlarımızda susardık rüyalarımızın bir ağırlığı vardı, kanayan yanlarımızın da her iki yana yaslı sözcüklerimiz gibi yayvandık aslında güneşin sarısı gibi yakıcıydı hüzünlerimiz katmerliydi acılarımızın çekülünde ayrılıklar vardı suratı kızdıran öleceğimizi düşleyip düştüğümüzle kalırdık yanyana sendeleyen kudretli yanımızı ağrılarla besleriz artık saklı gizemlerde kaybolur, arşa değmeyen başımızda olsa dışarıda aranılan bahara yakın bilirdik, kapı önünde avunup ta curcunalı bir haldeydik, kanlı gömleğimizle cehennem ardındaydık akıl oyunlarından nemalı, akılsızlığının seremesi öleceğiz deyip ayna gerisi bir hayalin peşindeki düşünen insanın izdüşümünde kalan son piyes sunulan bergüzar kadrajında hayat işleğiydik talihine küs çocukların cennetine aldığından ölümlerde başı eğik, cinnet hali başakların başkaldıran ruhların sukutunu da bilirdik sürgünizlerinde yürümez dizlerimiz daha nefes alışımızın sıklığı bundan aralıksız kum saati akıyor mahşere bilenen gerçeğe ölüme başkaldırı bizimkisi ölümde balıksırtı sil baştan yangın yeri, bütün defterleri yırt geri bir mezar yerini allayıp, çevrelediğimizden gör artık kendimizi kandırıp sefere çıkan süngülerimizle öykündüğümüz ruhun kaçışı an/sızın bedenlerde toplanır,ölümler de bile yurtsatılır İlkay Coşkun 20.04.2012 |