Bir masa
Masanın üzeri masal dolu
Pek çok sözcük
Hiçbir dilde hiçbir anlama denk düşmeyen
Kutuda kurutulmuş karanfil
Kokmasın diye kirli ağızlar
Başka kutularda gizliyorlar kokuşmuşluğu
Bir bahise tutuşuyorum hepsiyle
Ceplerinden tomarla para çıkartıyorlar
Tomarla ezberlenmiş tılsım
İçlerinden biri gemiciymiş
Sevgililerinin fotograflarını koyuyor masaya
Biri gardiyanmış
Mahpusların umutlarını getirmiş yanında
Biri bilgeymiş bildiklerini verecekmiş kaybederse
Öteki palyaçoymuş güldürecekmiş hepimizi
Kainatın en iyi yalancısı da aramızdaymış
Bildiği tüm gerçekleri söylermiş yenilirse
Bir vakit, karıştırıyorum ceplerimi
Oyun büyük
Bahis kızışmış
En değerli neyimi koysam ortaya
Hangisinden vazgeçsem bendekilerin
Neyimi kaybetsem daha az üzülürüm diye geçiyor aklımdan
Sonra bir çırpıda söyleyiveriyorum
Aşkına...