Gezerdim yaşadım diyeherkesin geçtiği o yoldan geçerdim uzun ince miydi yoksa taşlı engebeli bir yol mu yılları çivilediğim geride dizi dizi zamandı tutsak eviymiş önünden umarsız geçtiğim çevresi kalın duvarlarla örülü yer önünde askerler nöbet tutardı sanırım kaçmasın diye Nazım Hikmet’ler sonra gördüm yattığı yeri ortaya kurulmuş eski, sacdan sobayı küçük pencere önündeki masayı ıvır zıvırı, çay bardaklarını içim katmerli acılarla doldu Deniz Gezmiş’ler için kurulmuş dar ağacının önünde karanlık hücrelerden yükselen hâlâ diri ahlar duydum boğazıma düğümlendi karanlık tek kişilik zulümhaneler daha ben çocuktum başını mahalle hocalarının örttüğü çöp adama kefen giydiren yaşamaktı gerçeğim nerden bilirdim kimlerin elinde ölür hayat nasıl inerdim daracık merdivenlerden balık diye kız yakalardı erkekler bırakıp atarlardı sokağın ortasına bilmezlerdi o atılan insanlık çürürdü kuytu izbesinde yolumun düşürmek istemezdim gülüşümü elimden sıkı sıkı tutardım sen sahibi oldum daha sonra masalını yazdığım eteğimi havalara uçuran bilmezdim hayat nereye kadar taşır incecik düşlerimi nerde koyar mezara ölü seviciler düşürür gelinciğimin yaprağını sürekli elimde taşıdığım çiçeği hayatı dünden gömenler gezerim yaşadım diye hiç eksilmez tutsaklar kalın duvarlar ardında duyulur iniltisi halkın Hak’kın! 30. 01. 2018 / Nazik Gülünay |
balık diye kız yakalardı erkekler
bırakıp atarlardı sokağın ortasına
bilmezlerdi o atılan insanlık
çürürdü kuytu izbesinde yolumun
düşürmek istemezdim gülüşümü elimden
sıkı sıkı tutardım-------------" N.G"
Gerektiği gibi. hakça,yaşanmamış yıllarımız geldi gözlerimin önüne, yaşadığımızı sandığım.
Hiç bitmemiş ki amacımızı, düşündüklerimizi, iyi ve yararlı bir noktaya taşıma çabalarımız.
Galiba hiç bitmeyecek de son nefeslerimize kadar.
Anlamlı ve de çok kapsamlı şiirinizi beğeniyle okudum.
Esenlik, mutluluk ve güvenli gece dileklerimle selamlar
Kemal Polat