nasıl bir esintidışımda değil yaşananlar her hücremde canlı, afra tafralı önce kendime yolculuk çıkıp indiğim bütün merdivenlerde soluk soluğa ben varım koşmaya çalışırım ardımdan oysa bilirim ki en yukarıda oturan ay ve güneş olsa da bu hayat herkese özel ayrıcalıklı yapan bizi evrene yaydığımız enerji somut elle tutulur şeyler şiiri kaçmadan günü yakalamak tam da elimizde derken kara bir perde çekilir en tepesindeyken güzel bir manzaranın fırsat olmaz resim bile çekinmeye nasıl bir esintidir Ankara’nın ayazında ileriye set çeker, günü yaşarken sevinirim canlı çiçekler gördüğümde bir yerde ölü naylon bitkili mekânları birbirine girmiş araçları düşünürüm sevgiyle bakarım saksılardaki toprağa ve tavana ucu değen yeşil yapraklara nerde derim sınırı dünyanın var mı insanı belirleyen bir çizgi çiçekler ve ademoğlu ışığa döner kimler döker ortalığa bu karanlığı haklı derim güneşe doğru tünel kazanlar!.. 24. 01. 2018 / Nazik Gülünay |
okumaktan haz aldık biraz hüzne boğsa da bizleri
hayat işte ne diyelim saygılar selamlar