Gülizar’ın Baver için yazdığı satırlar,
Bundan sonra yaşayacakları her şey
Noktası ve virgüllerini kaldıracak,
Soluksuz bir cümlenin başlangıcıydı.

Karanlık doğduğunda,
beliren yalnızlığı affederek ilk adımı atmıştı genç adam.

Baver gecelerin avuçlarında titreyen yüreğini,
Usulca giyindiği paltosunun altına gizledi.
Artık kimse durduramazdı genç adamı.
Çünkü bugün onsuzluğun beşinci yılıydı.
Ziyaret edebileceği bir mezarı da kalmamıştı.
Biran evvel arabasına atlayıp istanbula gitmeliydi.

Ararat Gülizar’ın günlüğünü elinde tutuyordu,
Baver arabanın arka koltuğunda oturmuş,
Derin düşünceler arasında Gülizar’ın,
yaşayıp yaşamadığını düşünüyordu.
Derken Ararat;
Genç kadının geçen yıl yazdığı bir şiire rast geldi.
Ve şiiri titremekten alı koyamadığı sesiyle okumaya başladı.
O an genç adamın göz yaşları,
Şiiri bahane ederek dökülmeye başladı.
Adal ise Baver’in yanan içini her an,
Döktüğü göz yaşlarıyla hissediyordu.

"Cümlelerin uzunluğu yetmez seni anlatmaya,
Zaten sen ne vilgülsün mısralarda,
Ne de noktası olabilirsin dizelerin,
Sen benim ömrümün kurduğu soluksuz cümlesisin
Ve yalnızca ölümün noktalayacağı bir sevdasın.

Ruhum bazen seslenir yüreğime,
Gecenin en sakin saatlerinde.
Ay göğün üstünde titrer, gök üstümde.
Ey sevdiğim sende yüreğimde.

Hangi cümleyi kursam sen dökülüyorsun işte,
Kaç nokta koydum bilemezsin
seni anlatan cümlenin sonuna.
Ne cümlelerim bitti,
Ne koyduğum noktalar.
Ve hep sen yeniden doldun içime,
içim doldukça, göğün üstünde güneş titredi,
Gök üstümde, sen yüreğimde titredin."

Gece yarısını üç saat geçmişti artık.
Beşiktaş sahilinne bir tutam hüzün düşmüştü.
Baver, Adal ve Ararat,
Sahilin ihtişamı muhteşem resminin içinde Gülizarı arıyordu.

Gülizar lüks bir kafenin parıldayan ışığından uzak,
Ay ışığıyla bütünleşmiş güzelliği ile,
Arkası şehrin kirli kederine dönük,
Yüzündeki aydınlıkla denizi ayınlatıyordu.

Birden Baver arkası dönük kadını fark etti,
Nasıl ki Gülizar’ın yüreği yıldızları titretiyordu,
İşte genç adamın yüreğide öyle titremeye başladı.

10. bölüm sonu
devam edecektir
ferit karasu