MARTILAR UYURKEN (4)
Yalnızlıkta üşür bir gün
Karanlık alev alev yanar elbet Her şey bir akşam batan güneşin Ardında beliren bir tutam karanlıkla başlamıştı Kadının yüzünde ayın gölgesi karanlığın gölgesine karışmıştı Baver umudunu yitirmiyordu asla Biliyordu ki Karanlığın gölgesi olmaz Olsa bile karanlığın gölgesi karanlık olurdu yine Onu aynınlatacak şey aslında güneş değildi Güneşin rabbiydi Biliyor musunuz Güneşin sahibi dilemedikçe güneşin gölgesi de olmaz Peki karanlığı yaksanız aydınlanır mı dünyamız Asla... Çünkü ateşin gölgeside karanlıktır Nasıl oluyordu da Güneşe muhtaç ay, ışık saçıyordu bu kadın gölgesine Geceyi yırtıp lebideryayı süslüyordu Bir mucizemiydi bu kadın Yoksa mucize olan yaratılan herşeymiydi Baver bir an penceresini açtı Ve hoş bir sesle sordu kadına "iyi misiniz hanımefendi" dedi Kadın cevap vermeyince Baver devam etti "yardım etmemi ister misiniz" Kadın yine cevap vermedi Baver endişelenerek pencereden uzaklaştı Kısa bir süre yatağına oturup düşündü ’kimdi o kadın, ne işi vardı orada ve nereden gelmişti’ Baver’in evi o bölgenin tek eviydi Yakınlarında tek bir kulübe bile yoktu Evin arkası ormanlıktı Ve Baver yalnız yaşıyordu Genç adamın yüreği gecenin avuçlarında titriyordu Bir ürperti sarmıştı düşüncelerini Fakat bırakamazdı o kadanı Bir başına yapa yalnız ve ıssız ormanlarda Delikanlı aklındaki ürpertiyi omuzlarına yükleyerek Düşünceli adımlarla kapıya yöneldi ve kapının eşiğine geldi Kadın gördüğü yerde değildi etrafına bakındı Bir kaç adım daha yürüdü Ormanın karanlık gölgesine bakındı Her taraf sessiz ve durgundu Deniz bir ceset gibi uyuyordu Karanlık ağaçları gizlemeye çalışıyordu Delikanlı meçhul kadının birden kaybolmasına anlam veremedi Ve arkasını dönüp içeri girecekken Kadını birden kapı eşiğinde karşısında gördü Gözlerinde hüzün vardı o hüznün kızarıklığı Baverin korkmasına neden olmuştu Baver tanıdı kadını Bu kadın Gülizar’dan başkası değildi Baver sordu ’günlerdir neredeydin Gülizar Gülistan bahçelerinde gizli gizli seyrederdim seni Ummanların dalgalı serinliğinde aşık oldum sana Şimdi gözlerin de kırık bir yaşanmışlık var uykularım sensiz gariban neredeydin Gülizar’ Gülizar tam konuşmaya başlıyordu ki bir ses işitti Usulca arkasını döndü Ay ışığını arkasına katıp Baver’e doğru gelen bir kadın Şu sözleri mırıldanıyordu ’bazen içinde karanlığı yaşarsın ve o karanlıkta bir ışık ararsın Bir de bakarsın ki güneş merhametiyle doğar’ Baverin gözleri yuvalarından çıkıyordu neredeyse Çünkü gördüğü kişi Gülizar’dı Az evvel karşısında duruyordu şimdi arkasından gelmekte Birden önüne döndü ve baktı ki Gülizar karşısında ’şu zamanlarda kendimi çok özlüyorum Beni bana verir misin Baver’ diyordu Delikanlı bir ok gibi fırlıyordu yatağından Bu defa rüya içinde bir rüya görüyordu Henüz gece aydınlanmamıştı Rüzgar şarkı da mırıldanmıyordu Kurumuş gökyüzünün altında korkular doluşuyordu Baver’in kapısına Karanlık yalnızlığı ürkütmüştü sanki 4. ölüm sonu devam edecektir sonsuz saygılarımla ferit karasu |
Bir sinemada koltukta yerimi aldım
Beklemedeyim filmin sonunu
Teşekkürler başarılı kaleme