MARTILAR UYURKEN (2)
Gözleri kahve rengi, sanki kestane,
Gülizar benim için eşsiz bir güzellikteydi, Çünkü onu yaratan bir başkasına o güzelliği Benim gözümden göremeyeceği kadar muhteşem vermişti. Hani yıldızlar vardır gözler seyre doyamaz, Baktıkça kendini görürsün, Eritir içini bir buz kütlesi gibi damla damla... Hani güneydoğunun pivok çiçeği vardı, İnce gövdesi, süt beyazı dört yaprağı, Ve tadına doyamadığın bir kökü vardı. İşte Gülizar da bu yenilebilen çiçek gibi, Sardıkça kırılma korkusu dolduran, Baktıkça hayaller kurduran, Yedikçe doyumsuzluğu hissettiren bir gerçekti... Tıpkı güneydoğunun sıcağı gibi eritiyordu yüreğimi. ’benim ismim Baver, Dağlardan geldim bu şehre. Benim geldiğim yerde pivoklar toplanır, Yüreklere merhem olurdu. Güneş kavursada tenimi, Rüzgar dağların tozunu taşır kızarmış bedenime, Ve yüzüm o yumuşak meltemlerle gülüşür hep’ Aramızda kısa bir sessizlik belirdi, Gözlerinden uyku damlayan martılar henüz uyanmıştı, Çığlıkları rüzgarın uğultusuyla şiir gibi yankılanıyordu. Bir yandan vapurun deniz üstünde süzülüşü, köpük köpük suyun zerdeleniş sesi, diğer yandan sessizliğin verdiği huzur, Bir muhteşem sabah ki... Yüreğimde belirgin bir sevinç, Hiç dinmeyecekmiş gibi içime süzülen mutluluk, Ve o mutluluk muhteşem sabahın gülümseyişi gibiydi. Baver günlerdir aynı rüyayı görüyordu, Geceleri bir yıldızı seyre dalıp uyuyor, Sabahları gecenin özlemiyle uyanıyordu. Evet Baver sadece bir rüya görmüştü, Yine aynı Gülizar ile, bu sefer gülistan bahçesinde değil, Ummanların dalgalı serinliğinde, Martılar uyurken tanımıştı. Hani insan en çok geceleri hisseder ya, Yanlızlığını döker karanlığa, Saatler ilerledikçe, Karanlık soğur, yalnızlık üşür, sabahın koynunda kalırsın uyuya. İşte Baver uyandığında bir hüsrandır! Sabahın ağır uykusu hakimdir gözlerinde, Fakat kalbini yumuşatan bir şiir süzülüyordu içine. Bu ses hepimizin günde beş vakit duyduğu sesti aslında, Ve Baver eline kalemini alıp şu sözleri yazdı. Çünkü bu sözler alnını koyduğu secdeye olan sevgisinin, Rüyalardan daha gerçek olan bir sevgilinin muhabbetiydi. ’Dinle sevgili; Minarelerden göklere sonsuzluğun çığlıkları yükseliyor, Bir muhabbete haykırış süzülüyor yürekten’ diyordu kendince. O da biliyordu ki; Bir insanı zaman iğleştirir, Sabır yetiştirir, Sevgi güzelleştirir. 2. bölüm sonu Devam edecektir sevgi ve sonsuz saygılarımla ferit karasu |
Devamına da bakacağız,
kutlarım engin yüreğinizi,kaleminizi,
sevgiyle...esenlik dileklerimle...