Şeytan Taşları
iyi gün mutlu sevgi
yorucu bir yürüyüş olmalı sizin için eski yazlar terentiusun arenasında aynası ile gözlerimi oyalayan bol şehvetli eteğinizin hovardalığını gecenin lacivert eğimine kayarken gördüm duvarı tırmalayan tıkırtı ve hızlı nefes aralığı heyecanını yüreğine batıran gölgesini de saklıyor ve göğsümüzü genişleten o azgın üçlemenin tatlı telaşı başlıyor içimizde şeytan taşları kıpırdanıyor infilak edip yok olacağını bilenler için taze tebessümler koparmak yasak değil bilakis öpülüp sonunu anlayana dek acı çekmenin dilini çevirdiğinde damağımın tadı elimi beyaza boyadıkça kaçan mavi dağların yankısına uyanıp yine o gürültülü kayboluş devam ediyor. |
elimi beyaza boyadıkça kaçan mavi
bu derin genişliğin bir yerinde bende olmak isterdim..