Parmaklıklarkaptırmış kendini dibe vuran isyanın öfkesine içindeki çamurdan dünyayı boyuyor bir ileri daha da ileri yaklaştıkça cehennemin eşiğine kurtulup esaretin zincilerinden halka halka büyüyor kirlenmek göğüs kafesini açamazsan giremem içeri görünmez parmaklıklar arkasından öpemem ruhunu sevişmek istiyorsan diyemiyorum suyun tepeden tırnağa tavaf etmesi bedeni arınmak için değil içine almadıkça ab-ı hayatı kurtulamazsın ateşinden sabır; gözeden akan damlanın okyanusa yolculuğu bakıp da göremezsen alışırsın körlüğe aslında; özgürsen aykırı olmaz kendin olursun! kirinle pasınla zaaflarınla öz`ünle iyi ya da kötü neysen işte söyleyemiyorum susunca ben, daha çok seviyor içten içe öldürdüğünü fark etmeden sude nur haylazca |