eski yazdıklarını şiir yap ekle yalnızlığına...
işte hayat bu, mutlu son yok baba...
bekliyorum beklemedeki tahammulsuslugum orantısında nefret ediyorum yasamaktan bogazıma kacan yanık ispirto alkol diye kıvamında alınan kolonya karısımlarına emanet ediyoruz yalnızlıgımızı kaybedecek ne var hangi vaatle pişirilip onumuze kondu bu hayat simdi kaybedecez belki, diye komplo teorileri uretiyoruz ne dogumun senin elindeydi nede ölümün olacak tek kişilik bir orgazmın sonrasında yine kendine kalacaksın titremelerin gecince aklın uyusmuslugu sayesinde eline gecen bir kac saatin sen o bir kac saati dagıttıgın zaman kendine geldiginde gordugun caresizligin sen o caresizligi bir şişe ickiye gomdugunde uyandıgın ertesi gunun ve senin her ertesi gunde yeni bir yalnızlıga soyunan fahişe ruhun ruhunu icinden cıkardıgın zaman geriye kalan posası toprak olacaksın değilmi buyuğunce askere gidiceksin gelmicen geriye yanlıslıkla gelirsen yada askere hic gitmezsen ikinci bir acil cözum paketi yok tanrının mecbur uzerine dusen gorevleri yapacaksın ve hala insan olarak bu dunyada yangın anında kurtarılacaklar listesinde evrak dolabından sonra geliyoruz... belkide bu yuzden hala bu ulkede soguk metalik mavi dolaplara daha bir insan ciddiyetiyle bakıyoruz.. al bu titremeleri icine sar gogsunde uyut aklında sogut yorgunum kısık ateste pişirilmekten mumkunse fırına verin beni unutun cıkarmayı sonra.. sonrası hic unutun bu karalamayı... |
gogsunde uyut
aklında sogut
yorgunum kısık ateste pişirilmekten
mumkunse fırına verin beni
unutun cıkarmayı
sonra..
sonrası hic
unutun bu karalamayı...