Düz ensiz
Köklerinden varestesin
Dallarından yapraklarından Yüklendiğin şu kelebek ölülerine bir bak Cılız, aykırı seslerine Sen kokuyor yine de ağız boşluğum Dudaklarımın arasından geçmişliğinden Ve hayat gibi bir yer ağız boşluğum Sadeleştiremediğim denklemlerle dolu Kalın, ince harflerle Girintili çıkıntılı zamanlardan kalma, Kabahatli Dudakların yüzünden Şimdi hiç eğip bükmeyeceğim kelimeleri Nasılsan, öyle Nasılsam, öyle Düz, ensiz Yanılgımsın anlayacağın Yenilgimsin üstelik Fakat geçmişimdensin, Geçmiş gitmişsin Yalnızca ağız boşluğumda pis bir koku Ağız boşluğumda arındırılmış bölgeler Şimdi kaçsam ilk trene binip Yahut ulu orta küfretsem Madeni bir paranın İki yönünden biri olsam Düz, ensiz yazıların Kırmızı başlığı kadar belirgin Türlü yalan kadar avuntusuz Yani nasıl desem, Yakınlaşsam uzağa Uzaklaşsam yakınımdan Kokmasa ağız boşluğum sen gibi Koklamasam senimi usulca Ah şu mektuplar Hep onların yüzünden Hep yüzünden yapılma Düz, ensiz... |
çok güzel bir şiirdi