Sığ Masal
Yabanıl bir gece
Kim bilir hangi noktalama işaretinin ardındasın Şimdi eksik şeyler söylenecek Kurbağa sesleri duyulacak her yerden Yüksekten düşecek bazı düşler Ve aynalarda kırılacak yüzüm Hanidir gökkuşağıyım Ve hanidir renksizim de bir o kadar Nasıl desem Kapılıp gittiğin o masala benziyorum Siyah, zehirli Ama yine de içimi duyuyorum Belki bundandır zararsızlığım Vazosunu arayan çiçeklere değince ellerim Bütün siyahımdan soyunup Kurtuluyorum iğnemdeki zehirden Tuhaf şey unutulmak aslında Tuhaf şey unutamıyorluk İkisi de olmak Bilmek ikisini de O yıkık masal tadıyla Öpmek seni dudaklarından Kızmıyorum aşka artık Çünkü çok oldu öğreneli Kızıl bir aşk olmasını Sana, masalına inat... |
Unutamıyorluk gevşek bir ağ çünkü, tutamıyor onları maalesef.
Sığ masalın derinliği ölçülemiyor bazen, bu şiirde olduğu gibi.
Çok beğendim, tebrikler saygılar Fırat Bey.