kırk küp kırkının da kulpu kırık küpuzun zamandır kafatasımda senden parçalanmış bir dimağ gibi duran hatıralar var elimi tuttuğun o an parçalanacak bir dünya içindeyim velhasılı kelam hissediyorum ölümüm çok çok yakın ama bilmeni de isterim satardım bütün bunları satacak bir bezirgan bulsam benim olmayan dünyanın dönmesi niçin umudumun eskimeyen yüzü şu ardımda kalan şehir nadir ağlıyor çok anlıyorum bu yüzden insan dediğin işte bu kadar çabuk eskir ne yapsam nereye gitsem yüreğim hep bir kevgir kale kapısından surlara deniz görmemiş tekneler yürür kimi sabahlar ağrı içinde ayağa kalkamayacak kadar yorgun kimi gece uyuyamayacak kadar şavkına sevdalandığım bir yıldızdır aşkın kime anlatsam kimden ağulu ballar çıkıyor dilimden git artık suyu çürüten güneşin aklına sevgilim kayalarda yosun tutsun elini kendi halinde bir yengecin kısık gözlerini öpsün çatlamış dudakların merhametiyle annenin gözünden düşen su bu dünya yalan bu kainat boş pembe fistanlı bir çocuğun ardına takıl ve koş benim yağmur altında kalan kuş ah sen derin hayal ah sen ateşsiz kül ne az göründün ömrümde ne çok kayıplar ordusunda yüzün oysa ben bakmaya doyamadığım ruhunun panaromasındayım hala uzun uzun hala ucuz romanlar arasında kaybolmuş aşkların hatırına yaşıyorum nasıl kuruttuğum güllerin hatırına bir gün yağmur yağar gibi usul usul gel gideceğin neresi varsa ertele hiç bir yok bizden daha güzel daha muhteşem daha iyi bir var değil bu yalnızlar köprüsünde boşuna bu seyrüsefer her yön bir başkasının esiri hem kimin kimde kalmamış ki bunca zaman ahı dalı diyorum dalı kırılanın acı oluyor meyvesi son bahardır nasılsa mevsimin adı bütün ilkler sana ulaşır eni konu hayat yoksunluk heyulası geçip gitmek de vardı bir süre durup selamlamak da aşkı benim kalemimin tek çatlak yerinden tutan parmakların da anlamaz mı gayrı bizim için ayrılık kavuşmanın arkası cennetmiş cehennemmiş gelen giden bir kıyamet sofrası annemin gölgesinde oturmuş şiirler emziriyorum afacan bir çocuk edasıyla cuma kapısında hala yaşım on beş gözlerim ela üstelik tek ak düşmemişken saçlarıma körelttiğim umudumun dünyası denizin gözlerinde büyümeye başladı dizdize olamayacağız biliyorum göz göze yahut saçlarımın dalgasında bildim çok çok geç bir akşam sofrasında şu benim sesim şükür duan olsun ne olursun |
sesini severim senin ki... :)