ÖMRÜMÜN ÖZETİNEBinlerce kere kırılmış bir dalım ben, Her mevsimde talan edildi yapraklarım. Göğsümün tam ortasından hançerlenmişim, Ve haberi yokken kırmızı trenlerin; Ömrümün hatırına alfabeden, Özgürlüğe mahkum harfler dizmişim. Köküm delerken hasatsız kanlı toprakları, Gözlerimin dal uçlarında bıçkın suskular. Oysa başım gölgesindeydi sarı yıldızların. İkiz düşlere dalardı kırılganlığım Yaşım asırlar öncesinde bir yerde kaldı Ve kimseye değmemiş, vuslat kollayan rüzgârlarım vardı . Karanlık gecelerin, esmer alınlı çocuğuydum ben. Gözlerimde eksikliği, kuyruğu çalınmış uçurtmaların. Hatırladım da; Sözlerim dilimin menzilinde, dudaklarıma serenatlar ederdi. Bu ne garip bir haldi böyle usta; Ağzımdan elma şekeri tadı hiç gitmezdi… O zamanlar öykünürdüm, Tuttururdum yol kıyılarında bir Neşet Ertaş türküsü. Bilemedim işte “Zahidem” de gizliymiş ayrılığın öyküsü. Kızgın, kızıl yamaçlarının uslanmaz serabıydım ben. Her karesinde yeşil zeytin dalları, cesedimin. Mutlak bir düş katmanıydım, gözlerinin semasında. Ve kapanırken secdeye kavaklar. Güneşe bakarak ısıtırdım gözlerimi. Buhranlarım bana kalsın dost, bırak! Bırak, geç doğan tüm çocukların yanağında ağlasın gamzeler. Siyahi bir yağmur düşsün köklerime. Aramayın beni ne olur, Ömrümün özetini gizledim terime. Engin Badem -acemişair- |
çok güzel anlatımı ve güçlü temasındaki ustaca kurgusuyla harika bir şiir
yüreğinize sağlık