MARTILAR UYURKEN (7)
Baver ruhuna yüklemişti bir kez yalnızlığı
Kırların şakaklarını süsleyen bu adamda Milyonlarca kalp olsaydı ne fark ederdi İçinde Gülizar yoksa Baver eşyalarını toplamak için yukarı çıkıyordu Birden kapısının çalındığını işitti Hızlı adımlarla kapıyı açtı Sağa sola bakındı ve kimseyi göremedi Birden bir motorun hareket ettiğini fark etti Kafasında kask olduğu için yüzünü görememişti Hızla arabasına koştu ve takibe koyuldu Uzun bir kovalamaca başlamıştı Bir müddet sonra gözden kaçırdı motor sikletli kişiyi Bu duruma çok sinirlenmişti genç adam Geri dönüp eşyalarını toplamaktan başka bir şey düşünmüyordu artık Yıllardır Gülizar’ın kabuslarını görüyordu Ve bu durum onu epeyce tedirgin bir hale sokuyordu Çünkü yalnız yaşadığı için bütün gün onu düşünüyor Akşamları başını yastığa koyar koymaz rüyalarına giriyordu Aklını kaçırmaktan korkuyordu belkide Evine yaklaştığında hatıralarını gömdüğü Gülizar’ın mezarını gördü Onun hatırası için yaptığı boş mezarın önünde durup aracından indi Başı öne eğik ve üzgün adımlarla ağır ağır yaklaştı Bir müddet boş boş bakındı mezar taşına Sonra mezarın ayak uçlarında gümüş bir zincir gördü Elini uzatarak almak istedi Fakat zincirin bir kısmı toprağa gömülüydü Ve çekmeye başladı zinciri çektikçe Toprağın altında büyük bir şeyin olduğunu gördü Hafiften toprağı kazdı ve bir parça mukavva kağıdına yazılı bir not gördü Notta şöyle yazıyordu "Sanırım sandık eline ulaştı Şimdi mezarı kaz Unutma mezarı kazmaya başladığın andan itibaren Ölüm ensende olacak ancak bu şekilde Gülizar’a kavuşabilirsin" Baver kısa bir şaşkınlıktan hemen sonra toprağı kazmaya başladı O kadar sür’atli kazıyordu ki Ölüm ensende sözünden çok Ancak Gülizar’a bu şekilde kavuşursun sözü ilgilendiriyordu onu Hiç durmadan kazıyor her kız’ışın da "Ölümse ölüm yeter ki Gülizar" diyordu Toprak açılmıştı artık Vakit gömdüğü hatıraların açılma vaktiydi Fakat kapısına bırakılan sandığın içindeki Gülizar’ın sözleri Baver’i derinden yaralamış ağlamaktan bitap düşmüştü Ve oturduğu kapı eşiğinde Başını dayadığı yerde uyuya kalmış ve bu rüyayı görmüştü Genç adam uyanır uyanmaz Karşısında hatıralarını gömdüğü mezarın önünde Kuzeni Adal ve Adal’ın kocası Ararat duruyordu Adal Baver’in teyzesinin kızıydı ve psikiyatriydi Ararat ise Baver’in Çocukluk arkadaşıydı o da dedektifti Baver yerinden doğruldu ve yanlarına gitti Ararat üzgün bir ifadeyle "Hala anıların gömülü mü burada" diye sordu Baver gözünü mezara dikerek "evet hep orada kalacaktı fakat şimdi çıkartıyorum" dedi Adal endişeli bir ses tonuyla araya girdi "neden çıkartıyorsun seni bundan vazgeçiren şey nedir iyi misin sen canım" diye sordu Baver baygın gözlerini kuzenine çevirerek ve kısık bir sesle "Yıllardır Gülizar’ı görüyorum rüyalarımda Fakat son bir haftadır çok farklı görüyorum Sanırım zamanı geldi" Adal "bir haftadır ilaçlarını almıyor musun"diye sordu Baver "hayır içiyorum ilaçlarımı" Eliyle kapıdaki sandığı göstererek "bu sabah geldi içindeki günlüğü okurken uyuya kalmışım Rüyamda hatıralarımı çıkarmam gerektiğini gördüm Hislerim bu sandıkla ilgili olabileceğini mırıldanıyor bana" Adal Ararat’a bakıp başını hafiften salladı Baver’in iyi olmadığını düşünüyordu Genç adam yorgundu Ararat’a dönerek "Bana yardım et çıkartalım şu kahrolası mezardan hatıralarımı" dedi ve olduğu yere bayılıp kaldı 7. bölüm sonu devam edecektir ferit karasu |