NE ÇOK AYI VARMIŞ ETRAFIMIZDASağanak bir hüzün kopuyor dizginlerinden Siyaha çalan bir öğle üzeri vakit, Ellerde tabut, Açılan bir yer, Toprak sahibini bekliyor, Hasretle sarılacak, Toprak ve misafiri ilk gün buluşacak Vuslat tamam, Herkes evine çekilecek. Akşama ne yapacağız yahu, Lahmacun mu yaptırsak acaba, Yoksa şöyle bir adana usulü kebap mı? Ya da Eminönü’nde balıkçılara uğrasak, İstavrit, hamsi, mezgit, ya da çupra mı alsak, Sofrayı kursak, Şişirsek işkembeleri, Üstüne birde sırtüstü yatıp uyusak, Çaylar tavşankanı olsa hani, Birde şu ertesi gün çalışma derdi olmasa İyice yan gelip yatsak, Ucuz mucuz bir tatil yapsak, Uzansak kumlara iyice yansak, Ağrıyan yanlarımıza yoğurt falan sürsek, Kapımızı çalmasa Azrail, Biraz daha yaşasak, Sıra bize gelmese örneğin, Uzun vapurlara binsek, Gezsek dünyayı, yeniden doğsak, genç olsak, Şu yoğurdu sarımsakla sakta mı saklasak, Yoksa aval, aval birbirimize mi baksak, Bir gazete alsak, bulmaca falan doldursak, Akşam mısırları patlatıp TV karşısında otursak Fasulyenin nohudun faydalarını anlatsak Akşama eve geç gelen çocukları iyice azarlasak, Gece düşlere hazırlık hayalleri kursak, Külçe, külçe çil, çil altınlar, yatlar, katlar, Lüks otolar, ayakkabılar, domatesler, patlıcanlar, Karayılanlar bozsa düşlerimizi, Ne çok ayı varmış deyip etrafımıza baksak azıcık, Tepemizde dans eden kırk engerek yılanları fark etsek, Biraz kafa yorsak, çıkarsak başımızı deve kuşlarının Başını sakladığı yerden, güne gülerek başlasak İlk gördüğümüz insana selam versek, hal hatır sorsak, Ayağı kırılmış bir hayvanı yerden kaldırsak, Yaralı bir kuşun kanadını pansuman yapsak, Hokkabazlık olmasa, dalkavuklara dadansa yılanlar, Cebimizi soyanların cebine dolsa akrepler, Sırtımızdan geçinen asalaklara hücum etse bitler, pireler Çekirge istilasına uğrasa başımızdaki başsızlar, Geçte olsa artık baharlara uyansak, Islatmasa saçlarımızı güz yağmurları, Eleğim sağmalardan bir gün düşsek insanın mihrabına, Gel gelelim cehennem var yastığımızın altında, Yürürken alaydınlık bir yolda Yolcu azığını hazırla, Lazım olabilir, İhtimal yanında bulunsun. Lütfi Kireçci ________________________________________ |
tam da öğle vakti
acaba yemeğemi çıksak
ayıp olurmu
ya da gidip meftayımı kaldırsak
ulan tam da öğle vakti olacak işmi şimdi
ölmeninde bir zamanı var be kardeşim!
allah allah!
akşam napıyoruz moruk
şimdi girilmez mahalleye
yas ta var yan evde
ulan kurtlar vadisi de var bu gece
neyse izleriz kahvede
oradan da kayarız meyhaneye
içeriz sızana kadar
bu gün cenazemiz var!
aa a bak lan yarında işten kaytarırız
bu gün cenazemiz var!
geri de de
iki çocuk var
boşver be nasılsa yaşarlar
ölen ölmüş
bundan büyük gerçekmi var
ee e n'olcak
arifeden arifeye
gidicez dua etmeye
daha n'olcak
yok bide üzülseydik
allah allah
nasılsa iki bayram sonra herkes unutacak!
ölüm allahın emri üzülmekte var elbet
ya acılar onlara ne demeli
ya a kalanlar
aman kimse çalmasın kapılarını
sanki o evde azrail var
ne çok unutuyor insan oğlu
her soluğun hesabını bir tutan var
yine tıkandım usta
eyvallah...
siir''mania tarafından 5/8/2008 5:57:42 PM zamanında düzenlenmiştir.