Nasılgünlüklerim bulutlu diyecektim çiçeğin üstünde sinek pisliği arar bura insanı gamsız otururlar kuruttukları ağacın altında yapma çiçekler koyarlar havasız ortamlara unutulur bülbülün sesi, gülün kokusu rengi kat kat dürerler defterlerini tepelerde tek tük ağaç görünür nedense görünmez küçük ayak izleri, küçük kaynaklar her dağ kendi türküsünü besteler kaç aşığı besler bir türkü sürüsünden kavalından büyüktür köyün çobanı yalnız kendi bilir gidilmeyen yolu, açılmayan kapıyı bir ağadır hayat, tepeden yükselen eşkıya güneş günlüklerimde yalnızlığı eşecektim bir el kalem tutup yazmazsa kâğıdın benzi atık yalnızlığı bir gülümseme nasıl yazılır deftere çaresizlikten üşürse ayak, el nasıl gel derim olmayan sevgilime gel birlikte şarkı söyleyelim çok zor eski bir defterin arasında kurutulmuş gül olmak.. 24. 08. 2017 / Nazik Gülünay |
Yüreğiniz dert görmesin inşallah.
Canı gönülden kutluyorum.