AŞK İHTİLALİ
Sahte bir akşam kaplıyordu gökyüzünü
Mutluluk karanlığa esir düşecekti. Geceye hüzün yaklaşıyordu ağır ağır Sinsi bir hasret çökü vermişti. Kalabalık çekiliyordu usulca Yerini berduş nâraları alıyordu. Yusuf’un sağında Züleyha kopuyordu Solunda memleket. Başı secdede türk milletinin, Kürt ferd’iydi genç adam... Siyasetten hiç anlamazdı. Devrimin aşk olduğuna inanırdı, Aşkın da sadece ihtilal kavramı olduğuna. Nilüfer çiçekleri nefeslerini tutup Kokularıyla gülümserken özlemlerine Geçmişin yorgunluğunu unutmuşlardı. Berduş nâraları yakınlarda yankılanıyordu. Birden ne olduğunu anlamadan etraflarını, Soytarılar çevreledi. Yağmur çığrından çıkmış gibi, yağmaya başladı hayallerinin üstüne. Demokrat bir gurup sosyalizmde sevda kaçağı var diye haykırıyordu. Soldaki sokak duvarında, devrimci duyguların resimleri afişe ediliyor. Sağında, devrim şiirlerinin satırları işleniyordu. "şiirde üç anlam vardı" -aşk ihtilaldir, devrim, savaşan aşklara boyun eğdirmez. Biz mutluluğu esir alıyoruz, hakkı olanlara vereceğiz. Not: bir avuç berduş. Polis sirenleri; yağmurun çıldırtıcı sesini bastırırken… İki aşk kaçağının vücudunu alçak bir tutarsızlık sarıyordu. Ahmakça düşünceler şehrin uzağına düşmüş bir rüzgar gibi serin... İnceden ve derin derin süzülüyordu aşkın koynuna "Neler olduğuna kimse anlam veremedi. Bir den güneşi gölgeler sardı. Mutlulukları görünmez yaptı. Hayır hayır, züleyha suçsuz, Yusuf suçsuz... ben şahidim! Beni sorarsanız, onların şirlerinin şairiyim" Her şey Bir anda suç risalesine döndürülmüştü" Lâmbalar gölgeleri ihbar ediyordu sanki Yakalanmaları an meselesiydi. Belki de, tutklanacaktı gözlerine mühebbet, Ya da azad edecekti yarı karanlık yüreğine. Bir fırtınaya ihtiyacı var beyninde… Çelişkiler yakınında kelepçe hışırtıları ürpertici bir dokunak. Yusuf köşe başında Züleyha çıkmazı, Varla yok arasında kocaman bir çaresizlik, Eski zaman uykusundaki Korku dolu veriyordu; an ve an. "Muktedir genç yıldız gözlü kadının, Bileğinden kavradığı gibi, Cesur sokaklardan birine yöneldi" Siyasi aşk gibi akıyordu damarlarında. Oysa Yusuf’un tek siyaseti Züleyha’ya olan sevgisiydi, devrim savaşlarının tam ortasında. Eski bir gelenekti, adı sevmek ve özlemekti. Karanlık gecede delil bırakmayacak kadar hızlı akıyordu. Ay ve yıldızın kurtulmaları uzun sürmedi El ele tutuşup, Yorgun gözlerine düşen korku ile uzaklaştılar. Arkalarından takip eden tek şey gölgeleriydi... Ferit Ali Karasu . |
Emek ürünü eserinizi tebrik ederim. Saygılar.