İstanbul'da bir adamİstanbul’da bir adam bir bardak çayla demli değerini yazıyor insan olmanın Türkçeyle sarmaş dolaş, güzelliğe sevdalı ismini soruyor bir çiçeğe oldukça meraklı buğulu beyaz rengine hayran çiçek satan kadınlar diyor ki nergis dağımın kokusu kadar tertemiz! anne derken yüreği gülüyor annelerin insan eli değiyor çocuk kalbine bir dünya özleminde sevgisince güzel ve duru bakışlarında istiyor gülsün insanlık ardına atsın kanlı yılları bir bir hakkını versin şair yazdığı her dizenin gerçeği yazsın yazar kalksın, insana vurulan her tür boyunduruk sevdiğinde saklamaz sevgisini ne yağmurlu günden ne kendinden, ne aşktan, ne de İstanbul’dan dilinde çarpar yüreği sevda deyince üfler dumanında sigarasının ayrılıklar sardığında kalbinin çevresini çarpar Anadolu insanının emeği, gücü buyur eder demli çay masasına sevgiyi İstanbul eski bir türküde söylenmez boğazın sularında görür aksini kız kulesi değildir buraya hapsedilmiş zavallı kız önündedir bir simitçi, balıkçı, kitapçı bir resim gibi durmamaktadır zaman kaleminin ucundan not tutar geleceğe hayal değildir yaşayan insanlar isteyen tutar düşlerini eliyle değildir uçup konan güvercin insan isterse beynini besler.. 26. 07. 2017 / Nazik Gülünay |
Duygu şelalesi gönülleri yüceltmiş, çok hoş olmuş...
Her yönüyle çok beğendim...
............................................... Saygı ve Selamlar.