'banyo taburesi'Bir banyo taburesinde dünyayı kurtarıyoruz Sen Eyfele çakılmış en uzun çelik kalastan bahsederken Ben saçlarını düşünüyorum Biraz daha uzamış olmalılar ve yerli ensene çarpılıyor kıllar Spartacus olarak cesaretli bir baldır kası hareket ediyor ‘Buradan başlayın’ serseriler Buradan başlayarak devam edelim Burası başlarını yiyor Tarağını gömüp birkaç titiz arkeolojik hareketle tarihe atfetmek Sonra seni affetmek istiyorum Oysa ‘benim ne suçum var’ bakışların başıma ağrı Bakışlarıma da yorgunluk veriyor Birkaç yüzyıl sonra ünlü olabiliriz Birkaç yüzyıl içinde tarih, sen ve ben Bunu müsait bir anında düşünmeni isterdim Hep beni düşünmeni Sonra yine beni, yalnızca beni O kadar çok benin olmalıydı ki, kimse yüzüne bakamazdı Yalnız benim olurdun Tarihe adım nasıl geçebilirdi? Bunu kuşların göç takvimine göre yüksek hızda düşündüm Nem neyse nefes oydu, biraz aromalı Dilinden, şansına damağına kadar da reçel Bunu bir yaz meyvası aşkıyla tahayyül ettim Üzümlü kek yaptım, yanında yemeden yattım uyudum Yorgundum Dargındım Sarılıydı derim, tenim ve nasıl da tersiz Yersiz oldu biliyorum, Etna’dan Erciyes’e değin Kimi kurak sevgiler saygılar çiçekler ile anca yürüyor Bir banyo taburesinde dünyayı kurtarıyoruz Anlamak için yeni geldim Sen çoktan gelmişsin Çokça gelmiş, yine gelirsin Bana sütlü dondurma armağan ediyor elektronların Çekiyorum negatiflerini, orta yerimiz atom çekirdeği Nasıl da üşengeç, kararsız ve sessiz kurtarıyoruz Dünyayı diyorum Dünyayı, şu bitmeyen masalı Selim Sait ile insan olmaya ait meselelerden bahsediyordu Bir gün kahvehane taburesinde biz yine dünyayı kurtarırken Ben yine senden yana düşünüyordum Birkaç yıla iyice ambulans olacak duygularına Latife dolu tekin acarlar bağladım Bunları ben yaptım inanabilmek isterdin değil mı? Bir çay içerdin değil mi, Dişlerin ile medeniyet üniversitesine giriş yapar Transkripsiyon alırsın Bir, iki Bir iki üç Ve dört gün sonra beni unuturdun Yine de banyo taburesinde dünyayı kurtarıyoruz Sen benim için anlayışlı bir karakter, Kullanılmayan bir ilaç gibi geleceksin Ben, şimdi nasıl desem Eskiden beri böyleydi Eskiden beri bildiğin cadde asfaltına yapışmış terlik Sıcak mı sıcak, terli mi terli Seni severim |