ESİR KUŞLAR KAFESLERİNİ BOŞALTIYOR
umuda iyiliğe güzelliğe aç pencereni
bir aşkın şen kahkahasını getirsin ılık esen rüzgarlar bir ses olmalı diyorsun her sabah afrika menekşelerine su verdiğinde kafeslerden yüreğini azad eyleyen bir gülüş umuda iyiliğe güzelliğe aç yelkenini yaz başlarında başlar tren yolculukları peronlar bir bavul bir kırık şarkı cumbalı evleri özler insan arnavut kaldırımları sokakları çıkar bir yaz başında şehrin uğultularından gençliğin ilk sevdalarını sırılsıklam yağmurlarda bir öpüşün har tadını özler insan her yalnızlık umuda bir tren yolculuğu barbar orduları ardımda bıraktım eşiklerde kedilerin pusat yalnızlığı bir günah tohumu değil sevmek sevmek sonbaharın altın sarısı rengi sağanak bir yağmur güz eşiklerinde ahşap bir evin saçağına sığınmış serçe sevmek gülümseyiş filizlenen ilk tohuma mevsim yaz sevgili zorlu bir kıştı sonra bahar dokunaklı gülleriyle bülbülün avazına dokundu bahçenin kokusunda eril dudaklarının kokusu turunç dalında aykırı turuncu derin vadilerde atlar hicran uykusu kırlangıç yollarından yeni bir soluk edindim kendime yaz başlarında başlıyor ırmakların seyahati kumruların şen şakrak sesidir yaşanan kırmızı kaplı defterini al yanına şiir birer sığınak biraz edip cansever biraz furuğ ferruhzad karanlık bir ayet olan ruhunu al yanına sabah şarkılarıyla koyul bir ırmağın mitsel akışına yolcuyum ey sevgili vadilerin çağıran sesine esir kuşlar kafeslerini boşaltıyor umuda iyiliğe güzelliğe aç yelkenini Ömriye KARATAŞ 17.06.2017 |