İki fincan kahve ve..anne ismim görüntüm gidişim bir yere çekiyor beni normal insanların olduğu derken yanılıyorum ilk oturumda tespih tanesi gibi dökülmüyor insanlar yalnızlık ömür boyu binmiyor omuzlarına umutsuz değilim inci tanesi çocuklar esmer sarı el ele tutuşmuşlar oyunda kimse bilmiyor Kürt mü Türk mü Arap mı? yanıt veriyorlar gülümsememe az ilerde anneler tahta bir oturakta mor susamların sarı papatyaların karşısında örmekle meşguller geleceği annelik akıyor ellerinden, verdikleri emekten taş atma diyorlar kardeşine, canını yakma bir yerde yanılırken diğer yerde açıyorum gözlerimi yine annesi oluyorum babamın ismim büyütüyor, kadın oluyorum çocukken bir çocuk büyütüyor çocuklarımı birlikte geçtiğimiz çay yolu değişiyor beton örülüyor su yoluna annem beni bekliyor akşam oldumu iki fincan kahveyi birlikte içmek için tv’nin sesini iyice açıyorum duysun diye müziği dünyada neler oluyor bilmemesi iyi.. 14. 05. 2017 / Nazik Gülünay |
kutlarım emeğinizi,esenlik dileklerimle...